İlklerin İnsanı Olmanın Zorluklarının
Başlaması
Bir süre İzmir’de tayyare okulunda eğitmenlik
yaparken bir yandan da projelerini
oluşturmuş. 1923 yılında Kurtuluş Savaşı’nda
ele geçirilen uçak parçalarıyla yaptığı VECİHİ
K-VI ile ilk uçuşunu gerçekleştirmek için
izin alması gerekmiş. Bunun için bir heyet
toplanmış, fakat heyette uçak uçurmayı
bilen olmadığı için Hürkuş’a, “Biz sana bu
lisansı veremeyiz, uçağına güveniyorsan
atla, uç, bizi de kurtar.” denmiş. Hürkuş
denileni yapmış ve uçağıyla ilk uçuşunu
başarıyla gerçekleştirmiş. Bu kez de izin
almadan uçtun gerekçesiyle 15 günlük ev
hapsiyle cezalandırılmış. Bunun üzerine askeri
havacılıktan istifa etmiş.
Ankara’da Türk Tayyare Cemiyeti’ne katılmış,
yaptığı uçağı bu
cemiyete bağışlamak
istemesine rağmen
VECİHİ K-VI’yı
geri alamadığı
için bu isteğini
gerçekleştirememiş.
Tayyare ve Motor
Anonim Şirketi isimli
uçak fabrikasıyla
anlaşan Hürkuş,
1927’de Ankara-
Kayseri arasında
ulaşım uçuşları
yapmış. Bu uçuşlar
Türkiye’nin ilk hava
yolları uçuşları
sayılabilir. Ancak
TOMTAŞ’ın 1928
yılında iflas etmesi
Dönemin iş adamlarından
Nuri Demirağ’ın tayyare
yapımı için 5000 lira
vermesi ile bugünkü
Beşiktaş sahilde bir uçak
atölyesi kurarak NURİ BEY
adındaki VECİHİ XVI kabin
uçağını yapmış. Aynı yıl
VECİHİ XV isimli tek kanatlı
uçağını, VECİHİ SK-X isimli
deniz botunu da üretmiş.
Türk Hava Kurumu başkanı
Fuat Bulca Bey’den aldığı
bilgi ile Atatürk “Ya, öyle
mi? O halde Türk Kuşu
namı ile yeni bir çalışma
yolu açın ve Vecihi’den
faydalanın!” emrini vermiş.
15
üzerine, yine yoluna bir başına devam etmek
durumunda kalmış. 1930 yılınd a Kadıköy’de
bir keresteci dükkanını kiralayan Hürkuş,
3 aylık çalışması sonucu ilk Türk sivil uçağı
olan VECİHİ K-XIV adlı uçağını inşa etmiş.
İlk uçuşunu Kadıköy Fikirtepe’de yaptıktan
sonra sırasıyla Yeşilköy ve Ankara uçuşlarını
başarıyla gerçekleştirmiş. Uçabilirlik Sertifikası
almak amacıyla gerekli yerlere başvurmasına
rağmen yine bu belgeyi verebilecek
yetkinlikte insan bulunamadığı için alamamış.
Belgeyi alabilmek amacıyla uçağını parçalara
ayırarak bir trene yükleyip Çekoslavakya’ya
gitmiş. Burada Uçabilirlik Sertifikası’nı alarak
bu kez yurda uçarak geri dönmüş. Bir uçak
mühendisi öğrencisi olarak bu cümleyi
kurarken bu cesur ve kararlı havacıyla ayrı
gurur duymuyor değilim.
Türkiye’ye döndükten sonra hem halkı
bilinçlendirmek hem de Türk Tayyare
Cemiyeti için bağış toplamak adına turlara
çıkmış. Ankara’dan Antalya’ya, Aksaray’dan
Trabzon’a, Denizli’den Eskişehir’e varana
kadar pek çok yer gezen Hürkuş, gittiği
yerlerde halka konferanslar vermiş. Ancak 3
Kasım 1931 tarihinde Vecihi K-XIV uçuştan
men edilerek uçması yasaklanmış. 21 Nisan
1932’de Vecihi Hürkuş, ilk Türk Sivil Tayyare
Mektebi’ni kurmuş ve 2’si kız toplam 12
öğrenci ile 27 Eylül 1932 tarihinde eğitim
ve öğretime başlamış. Türkiye’nin ilk kadın
pilotu olan, Bedriye Gökmen bu okuldan
mezun olmuştur.