Nobel Tıp Kitabevleri | Page 41

256 Nörolojik Bilimler Hemşireliği: Kanıta Dayalı Uygulamalar İdrar ozmolaritesinin normal aralığı 50-1400 mOsm/ kg, serum ozmolaritesininki ise 280-295 mOsm/kg’dır. SIVI YÖNETİMİ Yetersiz sıvı alımı ilerleyen nörolojik hastalığı olan hastalarda yaygın bir sorun olup, hastada bası yarası (dekübitüs ülseri), konstipasyon, idrar yolu enfeksiyonları ve derin ven trombozu gibi ek tıbbi sorunlara neden olabilir. Bakım veren bireyler ve hasta ile birlikte, yeterli sıvı alımını engelleyen faktörler belirlenerek, sorunu gidermeye yönelik uygun önlemlerin alınması önemlidir. Bazı hastalarda sıvı alımını teşvik etmek ve buna yardımcı olmak sıvı dengesinin sağlanması ve korunması için yeterli olurken, bazı hastalarda kısa süreli intravenöz sıvı tedavisi gerekebilir. Yutma güçlüğü (disfaji) olan hastalarda enteral besleme gerekebilir (bkz. Enteral ve parenteral beslenme). Birçok akut nöroloji hastası intravenöz sıvıya veya ağızdan sıvı alırken yardıma ihtiyaç duyar; bunlar hemşirenin sorumluluğundadır. Hastanın sıvı ihtiyacı ve bunun nasıl giderileceği örn. hastanın kilosu, sıvı dengesinin durumu ve sağlık durumu gibi çeşitli etkenlere bağlı olup, hastanın ihtiyaçlarının belirlenmesinde hemşirenin diğer sağlık çalışanları ile işbirliği yapmasını gerektirir. Subaraknoid kanama, kafa içi (intrakraniyal) basıncın artması, nörojenik şok (omu- rilik yaralanmasını takiben) gibi durumlara yönelik sıvı yönetimi ilgili bölümlerde ele alınacaktır. Nöroloji hastalarında hiponatremi ve hipernatremiye yönelik sıvı yönetimi bu bölümde aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır (bkz. Hiponatremi/Hipernatremi). Bu bölüm, nöroloji hastasında sıvı yönetiminin genel ilkelerine odaklanacaktır. Sıvı tedavisi Hastanede yatan hastalar genellikle günde 35 ml/kg sıvıya ihtiyaç duyar (Knighton and Smith, 2003). Bu değerden fazla sıvı alınması genellikle hiponatremi veya aşırı sıvı yüklenmesine yol açmadan tolere edilir. Elektrolit dengesizlikleri olmayan nöroloji hastalarında sıvı tedavileri normal ozmolariteyi korumayı hedefler. Bu durumda hipotonik sıvılar vermekten kaçınmalı, izotonik solüsyonlar tercih edilmelidir. (Bruder and Gouvitsos, 2000). İzotonik sıvılar (%0,9 NaCl) genellikle, hastanın biyokimyasal durumunun henüz belirlenmediği akut durumlarda tercih edilen bir sıvıdır. Bir sıvının hipotonik, izotonik veya hipertonik olup olmadığının bilinmesi, vücuda girdiğinde sıvının hangi sıvı boşluklarına dağılacağının hemşire tarafından bilinmesi bakımından önemlidir (bkz. Tablo 16.3). Verilen sıvının hastaya uygun olduğundan emin olmak hemşirenin sorumluluklarındandır. Tablo 16.3 Sık kullanılan intravenöz sıvıların yaklaşık dağılımı Solüsyon Na+ (mmol/l) Cl(mmol/l) Glikoz (mmol/l) Hücre dışı sıvı (HDS) değişimi Total HDS %5 Dekstroz (1000ml) (hipotonik) Hücre içi sıvı (HİS) değişimi Damar içi volüm 0 0 278 333 ml 80 ml 667 ml %0.9 NaCl (1000ml) (İzotonik) 154 154 0 1000 ml 250 ml 0 ml Ringer laktat (1000ml) (izotonik) 130 109 0 900 ml 225 ml 100 ml Hetastarch 6%(500ml) (kolloid) 154 154 0 500 ml 0 ml Albumin %5 (500ml) (kolloid) 150 120-136 0 500 ml 500 ml 0 ml Gelofusi