Nobel Tıp Kitabevleri | Page 39

254 Nörolojik Bilimler Hemşireliği: Kanıta Dayalı Uygulamalar • Ter bezleri ile ciltten sıvı kaybı için yaklaşık değer belirtmek zordur. Sağlıklı bireyde yaklaşık kayıp 600 ml/24 saattir. Vücut ısısı yüksek olan bireylerde buna bağlı ek kayıplar da dikkate alınmalıdır. • Yanık veya açık cerrahi yaralar ile ilişkili kayıplar. Mideye giren besinlerin su içeriği yaklaşık 500 ml/24 saattir, ayrıca metabolizma da 500 ml sıvı üretir. Sağlıklı bireyde bu sıvı kaynağı genellikle, solunum yoluyla gerçekleşen 400 ml’lik kaybı ve salgı yoluyla ciltten kaybedilen 600 ml’yi dengeler. Önemli ölçüde büyük kayıplar görülmüyorsa, bu dengeleme etkisi sayesinde belirgin olmayan kayıplar göz ardı edilebilir. Sıvı dengesinin fiziksel değerlendirmesi Çizelge 16.1’de sıvı dengesinin fiziksel değerlendirmesinin bir özeti sunulmaktadır. Örneğin aşırı ishal ve kusma, aşırı terleme, diabetes insipidusta görülen aşırı idrar üretimi veya yetersiz sıvı alımı nedeniyle sıvı kaybı sıvı alımından fazla olursa, vücut susuz kalır (dehidrate olur). Vücuttaki toplam suyun %2-5’inin kaybedilmesiyle hafif dehidratasyon belirtileri görülür. Bu belirtiler: susuzluk, cildin ve mukoz membranların kuruması, yoğunlaşmış idrar ve yorgunluk. Orta şiddette dehidratasyonda (Vücuttaki toplam suyun yaklaşık %5-8’i) yukarıdaki belirtilere ek olarak yetersiz cilt turgoru, bulantı, baş ağrısı, kas krampları görülebilir ve damar içi hacim düşer (hipovolemi); bu nedenle, hipovolemi belirtileri görülür (bkz. Bölüm 14). Şiddetli dehidratasyonda (Vücuttaki toplam suyun yaklaşık %8-15’i) belirgin hipovolemi, akut böbrek yetersizliği, metabolik asidoz, buharlaşma yoluyla ısı kaybının azalmasından kaynaklanan ateş görülebilir ve ciddi bilinç kaybı yaşanabilir. Sıvı fazlalığı klinik uygulamalarda çok daha az görülür ve genellikle iyatrojenik kaynaklıdır. Nörolojik durumlarda diğer nedeni, aşağıda açıklanan uygunsuz ADH sendromudur. Sıvı fazlalığının belirtileri arasında baş ağrısı, bulantı, sersemlik ve şiddetli vakalarda nöbetler ile koma yer alır. Biyokimya sonuçları Susuz kalan (dehidrate olan) hastalarda kan üresi ve sodyum artar. Yaygın olarak görülen diğer elektrolit dengesizliklerinin nedenleri Tablo 16.2’de özetlenmiştir. Daha kompleks sıvı ve elektrolit dengesizliklerinin görüldüğü hastalarda dengesizliğin nedeni ve derecesinin belirlenmesinde serum ve idrar ozmolaritesinin değerlendirilmesi yararlı olabilir (bkz. Sıvı yönetimi). Çizelge 16.1 Sıvı dengesinin fiziksel değerlendirmesi • Sıvı giriş ve çıkışının kapsamlı değerlendirmesi (bkz. Sıvı değerlendirmesi) • Hasta susuzluk yaşıyor mu? – susuzluk vücudun suya ihtiyaç duyduğunu gösterir. • Cilt turgorunun değerlendirilmesi (yaşlılarda güvenilir olmayabilir) – elin dış kısmındaki cilt iki parmak arasında sıkıştırılıp bırakıldığında hemen eski haline dönmelidir, cildin bırakıldığında eski haline dönmemesi yada uzun süre sonra dönmesi cilt turgorunun zayıf olduğunu ve orta şiddette dehidrasyonu gösterir. • İdrar yoğun mu? Yoğunlaşmış idrar genellikle susuzluk göstergesidir. • Mukoz membranların (ağız ve dil) değerlendirilmesi – membranlar nemli olmalıdır, kuru membranlar dehidratasyonu gösterir • Hasta baş ağrısı ve/veya aşırı hassasiyet yaşıyor mu? –hafif-orta şiddette dehidratasyonda görülebilir • Hastanın kilosu arttı mı/azaldı mı? Su vücut ağırlığının %60’ını meydana getirir; kiloda azalma veya artış sırasıyla dehidratasyonu ve suyun tutulmasını (ödemi) gösterebilir • Hasta kontipasyon yaşıyor mu? – dehidratasyonun belirtisi olabilir Orta ile şiddetli dehidratasyon yaşayan hastalarda hipovolemi belirtileri de görülür: • Kapiller doluş zamanı 2,5 saniyeden fazla mı? – düşük perfüzyonu ve olası hipovolemiyi gösterir (orta – şiddetli dehidratasyon) • Periferlerin sıcaklığını değerlendiriniz: - soğuk, solgun periferler hipovolemiye tepki olarak damarların vazokonstriksiyonunu gösterebilir • Nabız hızını ve hacmini değerlendiriniz – orta ile şiddetli dehidratasyonda taşikardi meydana gelir ve nabız filiformdur. Sıçrayan nabız ve juguler venöz dolgunluk aşırı hacim yüklenmesinin işaretleridir. • Nabzın düzenli olup olmadığını kontrol ediniz – düzensiz nabız elektrolit dengesizliğinin bir göstergesidir (potasyum, kalsiyum ya da magnezyum) • Kan basıncını değerlendiriniz – hipertansiyon hipovolemide başlangıçta dengeleyici mekanizma olabilir, düşük kan basıncı dolaşım hacminin düşük olmasından kaynaklanabilir. Aşırı sıvı yüklemesi hipertansiyon olarak ortaya çıkabilir • Santral venöz