Nobel Tıp Kitabevleri | Page 33

18 larında kombine kemoterapiyle yaklaşık %60 kür oranları bildirilmiştir29. DERİ NEOPLAZMLARI Ekstranodal Doğal Öldürücü Hücreli Lenfoma Sinonimler: n NK/T hücreli lenfoma n Nazal tip NK lenfoma n Anjiyosentrik lenfoma n Polimorfik/malign midline retiküloz Anahtar özellikler n n n n n rın invazyonu ile vasküler destrüksiyon, tromboz ve eritrosit ekstravazasyonu oluşur. Bu lenfoma tipinde sıklıkla görülen vasküler oklüzyon, dermal ve epidermal nekroz ve ülserasyonla sonuçlanır. İnfiltrat genellikle yoğundur ve subkutan yağ dokusuna uzanır. Epidermotropizm beklenmeyen bir özelliktir. Çoğu olguda plazma hücreleri ve eozinofiller çoğu olguda gözlenmez31. CD56, NK hücreleri tarafından eksprese edilen nöral adezyon molekülüdür ve sıklıkla CD 2-, TIA-1-, Granzyme B – ve Perforin pozitiftirler. CD3 membran ekspresyonu sıklıkla negatif olmasına rağmen, CD3 sitoplazmik epsilon parçası pozitiftir. Klonal T hücre gen rearranjmanı genellikle bulunmaz30. Ayırıcı tanı Sıklıkla ülsere olan nodül Ekstranodal tutulum sıktır Yoğun perivasküler atipik lenfosit infiltrasyonu Vasküler destrüksiyon ve tromboz Neoplastik hücrelerden CD 56 ekspresyonu Tarihçe Doğal öldürücü (Natural Killer=NK) hücreli lenfoma antitesi halen gelişmektedir. Eskiden lethal midline granülom ve malign midline retiküloz olarak bilinen antitelerle ilişkilidir. NK hücreli lenfoma tek bir antite değil de daha çok klinik, histolojik, immünolojik özellikleri örtüşen lenfoma grubu gibi görünmektedir. Epidemiyoloji NK hücreli lenfoma genellikle Asya, orta ve güney Amerika ırklarında, orta-ileri yaş erişkinlerde nadir görülen bir hastalık olup, kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür. Geniş serilerde, NK hücreli lenfomaların deri lenfomalarının %3’ünü oluşturduğu bildirilmiştir30. Patogenez NK hücreli lenfomanın bazı varyantlarının latent EBV enfeksiyonlarıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir. NK hücreli lenfoma diğer lenfomalardan histopatolojik olarak ayırılmalıdır. Birçok T hücreli deri lenfoması, NK hücreli lenfoma için karakteristik olmayan epidermotropizm ve adneksotropizm gösterir. Ek olarak NK hücreli lenfomalar daha çok damar invazyonu ve destrüksiyonu yaparak, tromboz ve nekroza sebep olur. Subkutan pannikülit benzeri T hücreli lenfoma anjiyosentrik olabilmesine rağmen, NK hücreli lenfomadan immünohistokimyasal olarak ayrılabilir. NK hücreli lenfomada bulunmayan T klonal TCR gen rearranjmanı ayırıcı tanıda önemlidir. B hücreli lenfomalar da ayırıcı tanıda yer alır. Bunlar genellikle damar invazyonu ve destrüksiyonu yapmazlar. İmmunohistokimyasal yöntemler birçok olguda ayırıcı tanıda yol göstericidir. Tedavi Bu tümörler sıklıkla ölümle sonuçlanan agresif bir seyir izlerler30. Bir çalışmada tanı konduktan sonra ortalama yaşam süresi 12.2 ay olarak bildirilmiştir32. ANJİYOİMMUNOBLASTİK LENFADENOPATİ Sinonimler: n Disproteinemiyle birlikte anjiyoimmünoblastik lenfadenopati n İmmunoblastik lenfadenopati n Anjiyoimmünoblastik T hücreli lenfoma n Lenfogranülomatozis X Klinik özellikler NK hücreli lenfoma hastaları genellikle bazıları ülsere olan nodül ve plaklarla ortaya çıkarlar (Şekil 121.11). Daha az sıklıkta da purpura görülebilir. Deriye ek olarak üst solunum, üst sindirim, santral sinir sistemi, iskelet kasları tutulumu görülebilir ve başlangıç bulgusu olabilirler30. Hastalığın ilerlemesiyle hepatosplenomegali ve lenfadenopati görülebilir. Anahtar özellikler n n n n Patoloji NK hücreli lenfoma, pleomorfik orta büyüklükte lenfositlerin yoğun perivasküler infiltrasyonuyla karakterizedir. Dermal damarlaŞek. 121.11 NK hücreli lenfoma. Aksillada lokalize multipl eritemli papül ve plaklar. Dr Jeffrey E Frederic’in hediyesi. n Genel semptomlar (ateş, gece terlemesi, kilo kaybı) Morbiliform eritem Poliklonal gammopati, otoantikor, hemolitik anemi, trombositopeni, eozinofili, plevral efüzyon Jeneralize lenfadenopati ve hepatosplenomegali Dermal immünoblast infiltrasyonu ve artmış vaskülarite Tarihçe 1970’lerin ortasında çeşitli gruplar; jeneralize lenfadenopati, hepatosplenomegali ve sistemik semptomlarla seyreden bir sendrom tanımlamıştır33. Epidemiyoloji Anjiyoimmünoblastik lenfadenopati (AILD), yetişkinlerin nadir rastlanan bir hastalığıdır. Olguların %80’i 50 yaş üzerinde ortaya çıkar. Patogenez 1894 AILD, patogenezi tam olarak anlaşılamayan lenfoproliferatif bir hastalıktır. (Süper) Antijenlere karşı oluşan aşırı bir reaksiyon olabileceği ileri sürülmüştür. Antibiyotik ve antikonvülzanları içeren çeşitli ilaçlarla ilişkili olabilir. EBV enfeksiyonu ile ilişkisi tartışmalıdır 34. Periferal T hücreli lenfomaya ilerleyen olgularda kromozomal anomaliler bildirilmiştir (trizomi 3, trizomi 5, ekstra X kromozomu).