Nobel Tıp Kitabevleri | Page 32

Tarihçe 121 Diğer Lenfoproliferatif ve Miyeloproliferatif Hastalıklar 1832’de Thomas Hodgkin lenfadenopati, splenomegali ve kilo kaybı olan ve bu hastalıkları yüzünden kaybedilen bir hasta grubu tanımlamıştır. 1885’de Wilks benzer özellikleri sergileyen bir grup hastayı Hodgkin hastalığı olarak tanımlamıştır. Epidemiyoloji Hodgkin hastalığında (HH) izole deri tutulumu beklenen bir durum olmamakla birlikte olguların büyük çoğunluğunda ileri evrede deri tutulumu görülür. Geniş bir seride, HH hastalarının sadece %0.5’inde deri tutulumu ve sadece bir hastada deri tutulumu belirgin nodal hastalıktan önce bildirilmiştir23. Nadiren izole deri tutulumlu olgular, deri tutulumu olan ve daha sonra nodal tutulumun da belirginleşeceği sistemik tutulumlu olgulardan daha sessiz klinik seyir gösterir. İleri evre HIV enfeksiyonu olan hastalarda, daha agresif seyredebilen izole deri tutulumu bildirilmiştir24. HH insidansı genç erişkinlerde zirve yapar, ellili yaşlarda küçük bir zirve daha görülür ve kadın erkek eşitliğinden yana bir hastalıktır. Patogenez HH patogenezi halen bilinmemektedir. Olguların az bir kısmında Ebstein-Barr Virus (EBV ) saptanmıştır25. Son dönem araştırmalar klasik HH olgularının büyük çoğunda görülen, Reed-Sternberg hücrelerinin malign B lenfositleri temsil ettiği ileri sürülmüş,26 fakat izole deri tutulumlu olgularda malign hücrelerin T hücre kökenli olduğu gösterilmiştir27. Klinik özellikler İzole deri tutulumu olan HH, bir veya birkaç ülsere nodül ile karakterize olup, vücudun herhangi bir yerinde lokalize olabilir. Ateş, titreme, gece terlemesi, kilo kaybı gibi yapısal semptomlar görülmeyebilir, lenfadenopati, hepatosplenomegali saptanmayabilir. Lezyonların spontan regresyonu bildirilmiştir. Bilinen ileri evre olguda, lezyonlar sıklıkla ani olarak ortaya çıkan multipl, yaygın papülonodül ve plaklar en sık görülen bulgudur. Deri lezyonları genellikle etkilenen lenf nodunun distalinde yer alırlar ve en sık yerleşim yeri gövdedir (Şekil 121.9). Şek. 121.9 Kutanöz Hodgkin Hastalığı. Karın ön-alt duvarda lokalize merkezi korunmuş, geniş pembe plak. Şek. 121.10 Kutanöz Hodgkin Hastalığı. Karışık lenfositik infiltrasyon içerisnde Reed-Sternberg hücreleri. Patoloji HH deri tutulumunun (primer & sekonder) histolojik özelikleri lenf nodu tutulumu ile benzerdir. Yoğun dermal infiltrasyon, lenfosit ve bazen plazma hücresi ve eozinofillerle karakterize olup epidermotropizm genellikle görülmez. Histolojik alt-tipine bağlı olarak Reed-Sternberg hücreleri (ya da mononükleer varyantı ) görülebilir (Şekil 121.10). Laküner hücreler, genellikle Nodüler Sklerozan alttipinde görülen yoğun eozinofilik sitoplazmalı büyük hücrelerdir. Fiksasyon sırasında bu sitoplazmanın komşu hücrelerce çekilmesi, boşlukla dev hücrelerin görünmesini sağlar. Dermal skleroz alanları görülebilir ve sıklıkla subkutan yağ dokuya uzanır. Reed-Stenberg hücreleri; CD30 (Ki- 1), fascin ve CD 15 eksprese ederken CD45RB (Lökosit genel antijeni) ekspresyonu görülmez. İnfiltrasyondaki lenfositler temel olarak T hücrelerinden oluşur28. Lenfositlerin baskın olduğu HH’de malign hücreler, CD20 pozitif boyanırlar. Ayırıcı tanı HH’nin histolojik olarak dev hücreli anaplastik lenfoma ve lenfomatoid papülozis ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 120). Ayırıcı tanıda klinik tablo önemlidir. Dev hücreli anaplastik lenfoma ve lenfomatoid papülozis dağınık yerleşimli papül ve nodüllerle ortaya çıkar. Lenfomatoid papülozisli hastalarda eşlik eden bir lenfoma olmadığı sürece sistemik tutulum görülmez; lezyonlar ataklar halinde görülür ve spontan olarak kaybolurlar. Büyük hücreli anaplastik lenfomada nodal tutulum görülebilir. HH primer deri tutulumu çok nadirdir ve deri tutulumu olan bütün olgularda ileri evrededir. Histolojik olarak, her birinde değişen sayıda mikst tip, atipik, büyük hücre infiltrasyonu görülebilir. Her üç hastalıkta da CD30 pozitifliği saptanabilir. Diğer iki hastalığın aksine HH’de hücreler CD15 eksprese ederler. Dev hücreli anaplastik lenfoma’da infiltrasyonun büyük çoğunluğu, göreceli olarak az sayıda reaktif inflamatu- ar hücrelerin eşlik ettiği malign hücreleri içerir. Lenfomatoid papüloziste infiltrasyon daha heterojen olup, birkaç atipik büyük hücre görülür. Tedavi Primer deri tutulumlu HH bildirilen olgular azdır ve prognozu erken dönem hastalığı olan diğer hastalarla benzerdir ve 0