Natura March - April 2013 | Page 22

Tasarım/Design: Angelo Mangiarotti Malzemesel özelliklerden yararlandığı saf geometrik formlara olan ilgisi Milano ve Venedik’te 1980’lerde yaptığı bir dizi demiryolu istasyonundaki inceltilmiş beton formlarda net olarak görülür. Bütün bunlara rağmen Mangiarotti’nin esas yenilikçiliği ürün tasarımında ortaya çıkar. Malzemenin özünü şekil yaratmakta kullanarak önce betona daha sonra mermer ve cama uyguladığı bu metodla kendi tasarım dilini oluşturdu. Cam ve mermer gibi doğal malzemelere el ve makine ile istediği şekli verebilmek ona cam kaplar ve mermer masalar gibi işlevsel objeler tasarlama olanağı sağladı. Tasarımcının adıyla özdeşleşen, ünlü Eros masa serisi sadece şekilleri ve yerçekimi sayesinde bir arada tutulan iki mermer elemanın kombinasyonundan oluşuyordu. Masanın tabanıyla üst kısmını birleştiren yerçekimi bağlantısı mermerin özell iklerini yepyeni bir şey yaratmak üzere kullanmanın temel ancak dahice bir yoluydu. Mangiarotti, Eros masayı çok farklı şekil ve ebatlarda yeniden çalışarak, mermerin çok çeşitli formatlara kolayca adapte olabilen esnek bir malzeme olarak potansiyelini ortaya çıkardı. Mangiarotti’nin organik modernizmi bu objelerde saf formel bir ergonomiyi hayata geçirdi. 1960’larda İtalya’da yaşanan tasarım patlaması esnasında Gio Ponti ve Joe Colombo gibi pek çok İtalyan tasarımcı onun saf biçimleri günlük tasarım objelerine uygulamaya dair ilgisini paylaşıyordu ama Mangiarotti’nin doğal malzemelere olan ilgisi onun tasarımlarını daha ileri bir noktaya taşıdı. Yuvarlak, akıcı formlarla belirlenen dili, cam ve mermerin yüzey dokuları ile ağırlık ve kütle gibi malzemesel özellikleriyle işlevsellik arasında uyumlu bir denge kurdu. Bu uyum sayesinde, dünyanın çok farklı bölge ve kültürleri fascination with technology and materials was applied to modular industrial buildings systems and the expressive use of concrete. His interest in pure geometric forms drawn from material properties could be seen in attenuated shapes in concrete were most completely realized in a series of railway stations in Milan and Venice in the 1980s. But it was in his product design that Mangiarotti established something new. Using the essence of materials to develop form, the success he had with concrete now applied to marble and glass allowed him to create his own design language. Natural materials such as glass and marble fashioned by hand and machine became for him an opportunity to generate functional objects such as glass containers and marble tables. His famed series of Eros tables, one of his signature design pieces, were a combination of two marble elements joined only by their shape and gravity. The gravity joint connecting the base and top of the table was a basic yet technically ingenious way of using the properties of marble to achieve something new. The Eros table was reworked by Mangiarotti in many different shapes and sizes each realizing the potential of marble as a flexible material that could be easily adapted to various formats. The organic modernism of Mangiarotti introduced ergonomics in a pure formal way in these objects. While many other Italian designers from this period of the great Italian boom in design in the 1960s such as Gio Ponti and Joe Colombo shared his interest in pure shapes applied to everyday design objects Mangiarotti’s interest in natural materials took his designs further. His language of round, flowing shapes harmoniously balanced function with the surface textures of glass and marble and the material properties Eccentrico Masa (1984) Eccentrico, Mangiarotti’nin mobilya tasarımındaki ustalığının bir göstergesi. Eski Japon mobilya sistemlerinde ahşap malzemeyle uygulanan geçme yöntemi, tamamen mermer olan iki parçadan oluşan bu masada tekrar yorumlanmış. Eğimli olarak duran silindirik bir kütleden oluşan ayak ve tam olarak bu sütuna geçecek şekilde bir boşluğa sahip eliptik bir yüzey malzemenin kendi ağırlığından faydalanarak bir arada duruyor. Beyaz için Carrara, siyah için Marquinia mermerleri tercih edilmiş. Masa ve sehpa olarak iki versiyonu bulunuyor. Eccentrico Table (1984) Eccentrico is an all-marble table continuing Mangiarotti’s experimentation with gravity joints, featuring a special elliptical table-top design embedded asymmetrically into an inclined cylindrical leg blocking any vertical sliding by means of friction and eccentricity, using its own weight to push down and fully close an otherwise open joint. The table made Angelo Mangiarotti one of the great furniture “builders” of the 20th century. 22 NATURA • MART - NİSAN 2013 / MARCH - APRIL 2013