My first Magazine bulanık 2 | Page 20

arkeobulanık özgür Res. 1: Simeon Solomon’un Erinna ve Sappho’yu betim- lediği tablosu (https://en.wi- kipedia.org/wiki/Erinna#/ media/File:Sappho_and_ Erinna_in_a_Garden_at_ Mytilene.jpg) (11.08.2018’de erişildi.) Siren: Siren sözcüğü, anlamını Odysseus’un öyküsü içerisinde bulur. On yıl süren Troya Savaşı’ndan sonra Odysseus’un bir de on yıllık eve dönüş macerası vardır (bkz. Erhat 1996, Odysseus, Kirke maddeleri). Odysseus, büyücü tanrıça Kirke’nin adasından ayrılırken Kirke’den çeşitli öneriler alır. Kirke, Odysseus’un öncelikle Seirenlere (Sirenler) varacağını söyler. Sirenle- ri dinleyenlerin, onların ezgileriyle büyülendiğinden ve korkunç sonlarından söz eder. Bu yüzden Odysseus’tan arkadaşlarının kulaklarını bal mumuyla tıkamasını ister Sirenlerin yanından geçer- ken. Odysseus’a ise eğer Sirenleri dinlemek isterse bunu geminin orta direğine bağlanmış biçim- de yapmasını, Sirenlerin sesini doya doya dinlerken dostlarına bağları çözmeleri için yalvarırsa da dostlarının bağları iki kat daha sıkı bağlamasını önerir (Homeros XII, 35-55). Aklıyla ünlü Odysseus, Kirke’nin uyarılarına kulak verip Sirenlerin adasının yakınlarından geçerken tanrıça- nın dediklerini harfiyen uygular. Sirenler başlarlar ezgiye: Gel buraya, dillere destan Odysseus, Akhaların şan şerefi, durdur gemini de duy bizim sesimizi. Hiçbir vakit bir kara gemi buradan geçemedi durup dinlemeden ağzımızdan çıkan tatlı ezgileri, dinlerler doya doya, daha çok şey öğrenir öyle giderler. Biliriz biz engin Troya’da olup biten her şeyi, Argoslularla Troyalılara tan- rıların ne acılar çektirdiğini, biliriz biz ne olur ne biter bereketli toprak üstünde. Odysseus güzel seslerden çıkan bu ezgilere dayanamayıp Kirke’nin öngördüğü gibi çözülmek ister ve başlar ku- lakları tıkalı arkadaşlarına kaş-göz yapmaya. Arkadaşlarıysa öğütleri dinleyerek daha sıkı bağlar Odysseus’u (Homeros XII, 155-200). Adları batı dillerine ve oradan da Türkçeye siren olarak geçmiş olan Seirenler, güzel seslerinin yanı sıra kadın gövdeli ve kuş kanatlıdırlar [Erhat 1996, Seirenler (Sirenler)]. Bugün acı acı inleyen sirenleri duyduğumuzda kulaklarımızı tıkamak iste- yişimiz, burada bir anlam yozlaşmasına işaret ediyor gibidir. Yoksa Odysseus’un ambulans ya da polis sirenlerinin büyüsüne kapılmamak için kendini bir yere bağlayacağını sanmam. 20