TÜRKÇEDE KULLANILAN ANTİK ÇAĞ İLE İLGİLİ BAZI SÖZCÜKLER VE
ÖYKÜLERİ
özgür
1) Stadyum: Bizim stad ya da stadyum olarak kullandığımız sözcük, Antik Yunan’da kullanılan
stadion sözcüğünden gelmektedir. Stadion bir ölçü birimi olup kullanıldığı yere göre değişe-
bilse de yaklaşık 191 m’yi göstermektedir. Bununla birlikte Antik Çağ’da, bugünkü anlamına
yakın biçimde koşu pistleri için de stadion adı kullanılmaktaydı ki bunun nedeni, koşu pisti
uzunluklarının 1 stadion kadar olmasıydı (Bingöl 2004, 126). Böyle düşünüldüğünde yer yer
km’yi, hektarı falan bırakıp “Şu kadar futbol sahası büyüklüğünde alana şu oldu.” biçiminde
söylemler kullananların, evrim sürecinde ataya dönüş eğilimleri yaşadığı sonucuna varılabilir
sanırım.
2) Kefal: Kephalos bir Antik Yunan adı olup mitolojide de yer alan bir figürdür. Sözcük “kafa”
anlamına gelir (Cooper 2001, 109) ki kafa ve kefal sözcüklerinin benzerliği de tesadüf gibi
durmamaktadır. Kefal, kafasıyla dikkat çeken bir balık mıdır bilmem ama TDK’de kefalin “küt
başlı balık” ve “topbaş balık” gibi karşılıkları olduğu (http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_
gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b6cb49866df23.40619256, 10.08.2018’de erişildi.) be-
lirtilebilir. Fransız Türkolog Roux, Türkçedeki balık adlarının neredeyse tümünün Yunanca
kökenli olduğunu söyler (Roux 2015, 241). Bozkır kökenli bir dilde balıklar için ad düşü-
nülmemesi olağan karşılanabilir. Ancak Türkler Anadolu’ya yerleştikten sonra da denizciliği
genel olarak Rumlara bırakmıştır (Roux 2015, 404) ve 1000 yıldır Orta Asyalı değil de ya-
rımadalı olmamıza karşın denizlerden ne kadar faydalandığımız tartışılabilecek bir konudur.
Lezbiyen: Bu sözcük, MÖ. 6. yy.da yaşamış kadın ozan Sappho ile ilişkilendirilmektedir.
Sappho’nun kadınlardan hoşlandığı iddia edilir ve bu ozan Lesbos Adası’nda (Midilli) yaşadığı
için lezbiyen sözcüğünün Lesbos’tan türediği varsayılmaktadır (Güner et al. 2011, 21). Bir de
(her ne kadar Türkçeye öyle çevrilmese de doğrudan çeviri yaparsak) lezbiyen stilde yapılmış
duvarlar vardır. Lesboslu duvar ustaları tarafından uygulandığına inanıldığından bu tarz duvarlar
için lesbian masonry (lezbiyen duvarcılık) gibi tanımlamalar yapılmaktadır. Tesadüfe bakın ki
bu tarz duvarlar en çok da Sappho’nun yaşadığı dönemde tercih edilmiştir (Frederiksen 2011,
65-66.). Sappho bu duvarlara bakıp bakıp şiirleri için ilham almış mıdır bilinmez ama hunili bir
arkadaşımız bu duvarları görseydi vereceği tepkiyi az çok öngörüyor gibiyim: Ah şu duvarların
dili olsa da…
19