Ziya Paşa
Arzu Gülsoy
Türkü
Akşam olur, güneş gider şimdi buradan;
Garip garip kaval çalar çoban dereden.
Pek körpesin, esirgesin seni yaradan,
Gir sürüye kurt kapmasın, gel kuzucağım;
Sonra yardan ayrılırsın, ah yavrucağım! .
Çünkü Mevlâ’m kul eyledi sana özümü,
Bastığın yerlere sürsem yüzümü;
Uyma ağyarın fendine, dinle sözümü.
Gel sürüye kurt kapmasın, gel kuzucağım;
Sonra yardan ayrılırsın, ah yavrucağım! .
Dağları duman bürüdü, ağyar seçilmez;
Avcı kurmuş tuzağını yare geçilmez,
Vefasızın meclisinde bade içilmez.
Gel sürüye kurt kapmasın, gel kuzucağım;
Sonra yardan ayrılırsın, ah yavrucağım!.
1825’te İstanbul’da doğdu. Asıl ismi
"Abdülhamid Ziyaeddin."
Beyazıt
Lisesi’ni bitirdi. Özel derslerle Arapça ve
Farsça öğrendi. Bir süre Sadaret Mektub-i
Kalemi’nde çalıştı. 1855’te Mustafa Reşit
Paşa aracılığıyla sarayda Mabeyin
Kâtipliği’ne atandı. Bu sırada Fransızca
öğrendi. Ali Paşa sadrazam olunca
saraydan uzaklaştırıldı. 1867’de Namık
Kemal ile birlikte Londra’ya kaçtı. Birlikte
Yeni Osmanlılar’ın yayın organı olan
Hürriyet gazetesini yayınladılar. 1871’de
İstanbul’a döndü. 1877’de vezir rütbesiyle
önce Suriye Valiliği’ne ardından Adana
Valiliği’ne atandı. 17 Mayıs 1880’de
Adana’da yaşamını yitirdi.
Şinasi ile Namık Kemal arasında, Tanzimat
Edebiyatı’nın genel özelliklerini sanatında
toplayan Ziya Paşa bununla birlikte Divan
şiirinin son büyük temsilcilerindendir.
45