-Haklısın hâkim bey, biz de bu soruyu kendimize çok sorduk ama cevabını burada
bulacağımıza inanarak geldik…
-Bu anlattıklarından bir geçimsizlik yok, dur bakalım diyeceğim ama sen hikâye gibi
anlatacaksın. İyisi mi sadete gel.
-Tamam, hâkim bey. Eşimle üç yıl önce evlendik ve üç yıldır bir birimize ne kötü bir söz
söyledik ne ters bir laf konuştuk.
“Öyle” diye araya girdi genç kadın.
Hâkim sinirlendi, “Evladım siz benle dalga mı geçiyorsunuz? Yoksa meslektaşlarım “son
dava oyunu”nu üzerimde mi deniyor. Madem böyle sevişiyorsunuz, niye
boşanıyorsunuz?”
Genç adam devam etti;
-Bizim bir geçimsizliğimiz var ama şiddetli değil, şiddetsiz yani sessiz geçimsizlik.
-O nasıl oluyor?
-Şöyle oluyor hâkim bey, bir birimizle konuşmuyoruz, dertleşmiyoruz, bir birimizi
dinlemiyoruz, artık birbirimizle paylaşacak bir şeyimiz kalmadı. Hatta bir süre sonra yolda
bir birimizi görsek tanımayacağımızdan korkuyoruz.
-Neden?
Genç adam cebinden cep telefonu çıkardı, “aha da bundan” diyerek hâkime gösterdi ve
devam etti.
-Sayın hâkimim, sabahın ilk ışıklarıyla kalkıp işe gidiyorum, hanım da çalışıyor o da başka
bir araçla işe gidiyor. Sabahtan akşama kadar bir birimize hasret kalıyoruz. Akşam eve
gelince o bir köşede telefonla uğraşıyor, ben bir köşede.
-Yemek yemiyor musunuz?
-Ne mümkün sayın hâkimim ne mümkün? Aslında hiçbir yemek paylaşımını kaçırmaz ama
yemek yapmayı da bilmez. Olsun dedim, ben eşimi seviyorum, yemek yapmasını değil
ya…
-Aferin be, ilk kez böyle bir eş gördüm. Kızım sen yemek yapmayı bilmiyor musun?
-Biliyorum hâkim bey!Bütün yemek paylaşımlarına bakarım, bütün yemek programlarını
tek tek izlerim ama uygulamada benimki değişik çıkıyor…
-Nasıl yani?
38