sevi’ye gelenler
Kitapta 3 ana karakter var: Aylin, Cengiz ve Hace Cemil.
Üçünün acılarındaki ortak payda ne?
Üç karakter günümüz insanlarının genel özelliklerini taşıyan acı, azap ve mağduriyeti
temsil eden üç kişi. Üç ayna. Ama aynalar kırık, puslu ve kendilerini aldatılmış,
kandırılmış hisseden insanlar. Aşk sandıklarının yanılgı olduğunu anlayacaklar ve
tasavvufun “kendini bilmek” ilkesi, “Birbirimizi anlamak” prensibinde huzuru nasıl
bulduklarını, aşkın gerçeğine ermenin formülünü sunacaklar. Ötekileştirme ve
öcüleştirme kıskacında kıvranan günümüz insanının ruhsal kirlenmesini temizleyecek
olan bir süreçte üç karakter bugünün insanının sessiz çığlığını seslendiriyor. Üçünün de
geçmişi acıdan geçiyor. Mesele de acıyı bal haline dönüştürmenin nasıl ve ne şekilde
olduğunu göstermek.
Bugün maalesef ki insan zavallı bir haldedir. Aşkın 7 halinden habersizdir de ondan.
Evet insan zavallıdır. Zavallı insan. Suçumuz kadın ve erkek diye ayrılmak mı? Hakikati
ıskalayan cinsiyeti ıslıklıyor. İnsanın derdi insanlığın hakikati olmalıdır.
İnsandan büyük hakikat var mı bu
âlemde? İnsan denen meçhul. Hangi
insan? Hangi hakikat? “Bana hakikati
değil, muradını söyle.” Beyninde
milyonlarca hakikat var, ama hepsi bir
insan etmiyor. “Göklerde ve yerde ne
varsa, gören göz, işiten kula k için hepsi
birer hakikat” diyor Kur’ân. İbret olsun
diye geçmiş kavimlerin hikâyelerini
anlatıyor. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir
olur mu?” Bilmek önemli. Ama nereye
kadar? Her şeyi bilmek, herkesi okumak
yetmez. İman, başka türlü bir şey.
“Hidayet bir Allah vergisi.
“Kayısı çekirdeğini kabuksuz ekersen
yetişmez. Onu koruyacak bir kabuk
lâzım.” Mânâ sûrete bürünmek zorunda.
Hakikatin elbisesi olmak isterken, kendi
elbisesiz kalan bir Mecnun
42