GİRİŞ
meden de önce defterlerin ilk sayfasında bulunduğuna da tesadüf edilmektedir.73 Kuyud-ı Kadime Arşivi’ndeki
muhtelif mufassal defterler üzerinde yapılan tetkikler, bu ihristlerin bazılarının Defter-i Hâkânî kâtiplerince,
kullanımda kolaylık sağlaması amacıyla sonradan eklenmiş olabilecekleri izlenimini de vermektedir.
Mufassal defterlerde mukaddime, kanunnâme ve ihristten sonra defterin düzenlendiği eyalet ya da
sancağın, ihristte gösterildiği üzere, büyüklüğüne göre nahiye ve köylerinin veya şehir merkezinin vergiye
tabi nüfusu, ödedikleri vergi miktarları belirtilmektedir. Bazı defterlerde sancak merkezine bağlı nahiyeler ile
köylerin vergi hasıllarını gösteren listelerden74 sonra ayrıntılara geçilmektedir. Her köyün başında has, timar,
vakıf ya da mülk olduğu ve vergilerinin kime ait bulunduğu belirtilmektedir.75 Vergiye tabi nüfus sıralanırken
genellikle mahallerin imamı ve onu takiben mahallerin ileri gelen halkı sıralanır, akrabalık ilişkisi bulunanlar
yan yana kaydedilip, yakınlığını gösteren ifadeler isminin yanına yazılırdı. Yine vergiden muaf olanlar varsa
(hasta, yaşlı, sakat vs.) muaiyet sebepleriyle birlikte kaydedilirdi. Ayrıca, köleler, bazı vakıf kayıtlarındaki
istisnalar hâriç olmak üzere kadınlar ve bülûğ çağına girmemiş olan çocuklar bu defterlerde kaydedilmezdi.76
Ayrıca defterlerde nüfusa ait veriler de karışık olarak yazılmayıp, özellikle şehirlerde dinî ve etnik yapıya göre
ortaya çıkmış olan Müslüman, Ermeni, Rum mahalleleri ve mahalle içindeki Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi
gibi gruplar ayrı ayrı kaydedilmektedir.77
Mufassal defterler iki nüsha olarak hazırlanıp birisi Defterhâne’de diğeri ise ilgili olduğu eyalet merkezinde bulunur, arazi ve vergi hususlarıyla ilgili muamelelerde en önemli başvuru kaynakları olarak kullanılırdı. Bu defterler tahrir usulünün terk edilmesinden sonra da “derkenarlar” ve “visale” adı verilen ek belgeler
ile devletin yıkılışına kadar kullanılmaya devam etmiştir.
Mufassal defterlerde vergiye tabi nüfus ile gelir kaynaklarının yanı sıra, tahrir yapılan mahallin ayrı
bir evkaf defteri yok ise, vakılarda kaydedilmişti.78 Vakılara ait kayıtların mufassal defterlerde bulunduğu bir
çok örnek bulunmakla birlikte, bazı mufassal defterlerin düzenlendiği bölgenin vakıf ve icmâl defterlerini de
ihtiva ettiğine rastlanabilmektedir.79 Ayrıca sancak ve nahiyeler kaydedildikten başka en son mülk kayıtlarının
yazıldığı da görülmektedir.80
Mufassal defterlere dayanılarak hazırlanan defterlere “defter-i icmâl” veya “defter-i mücmel” adı verilmektedir. Bu defterlerde köy ve şehirlerdeki mükellef reaya isimleriyle ayrıntılı olarak gösterilmeyip,81 herhangi bir bölgenin gelirlerinin padişah, beylerbeyi, sancakbeyi haslarıyla zeamet ve timar sahipleri arasında
nasıl paylaştırıldığı özetlenir. Genellikle dirlik sahibinin ismini müteakip kendisine gelir tayin olunan köylerin
ve vergi kalemlerinin dökümü belirtilmektedir.82
İcmâl defterlerinin başında genellikle mufassal defterler gibi dönemin hükümdarının tuğrası83 ile bir
ihrist ve mukaddime kısmı bulunmakta olup84, genel olarak haslardan başlayarak, zeamet ve timar sahiplerine
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
TKG.KK. TTd. No:136, Kayseri Mufassal, vrk.1a; TTd. No:101, Maraş Mufassal, vrk.1b
TKG.KK. TTd. No:31, Bozok Mufassal, vrk.9a-vd.
M. Öz, “Tarih Araştırmalarında kullanımı”, s.431
Feridun Emecen; “Sosyal Tarih Kaynağı Olarak Osmanlı Tahrir Defterleri”, Tarih ve Sosyoloji Semineri, İstanbul 1991, s.152
H. Bostan, a.g.m., s.5; M.İlhan, “Diyarbakır Şehri”, s.56
Afyoncu, aynı tez, s.24
M. İlhan, “Erbil”, s.3
TKG.KK. TTd. No: 49, Kocaili Mufassal, vrk.296a-vd.
Uzunçarşılı, Merkez ve Bahriye, s.97
M. Öz, a.g.m., vakılar dergisi, s.431-432
TKG.KK.TTd. no:241, Canik İcmâl, vrk.1a
Afyoncu, aynı tez, s.24
13