Sonrasında ise aklımız iyice karışmakta . Yani , sizi her zaman hissedebilecek miyiz ? Hislerin de akıl gibi bir amacı var mıdır ? Örneğin sevgi ... Size yönlendirdiğimiz bu duyguyu eğer aramızda , birbirimize yönlendirirsek yanlış bir şey yapmış olur muyuz ? Ya da korku ! Yani , sizden değil de birbirimizden korksak , çok mu ileri gitmiş oluruz ? Kısaca , aklımızı ve hislerimizi size mi yönlendirelim yoksa birbirimize mi ? Her akşam aynanın karşısında dans etmeniz hem aklın hem de hislerin birleşimi olsa gerek ... Bizden beklediğiniz ibadet bu mu ?
Bu masanın üzerinde bizler birbirimizi mi yönetmeliyiz yoksa münferit yönetim sizde mi ? Birbirimize “ değer ” kavramını aşılayarak , bu “ değer ” ler için birer birim seçelim mi ? Bu sayede siz insanlar gibi bizler de kıyas yapabiliriz . Sahip olduğumuz hayat üzerine önerileriniz var mı ? Yolumuzu bulamıyoruz da ... Tavsiye ettiğiniz bir yön var mı ?
6
Lütfen tüm bu soruları yanıtlayın fakat arkanızdaki camı kapatmayın . Sanatçı ruhu denilen şey de bu olsa gerek ... Huzura ulaşan sakin ritimlere bulaşmış gök gürültüleri var . Çoğu insan penceresini derhal kapatır . Fakat siz kapatmayın ... Bizlere karakter verdiniz ve öykünüzü yaşatın ...”
Genç adam duydukları karşısında afallamıştı . Şimşeğin o kadar yakında gerçekleşmesine rağmen gök gürültüsünün henüz duyulmamış olması daha da ürkütücüydü . Askerin soruları o kadar açık ve netti ki , her birini saatlerce cevaplamak istiyordu . Üzerine denemeler yazmak , şarkılar bestelemek , tablolarını renklerle coşturmak ve şiirlere kapılmak en güzel cevap olacaktı . Fakat ufak bir sorun vardı , genç adam hâlâ , şiddetle , gerçekleşecek olan gök gürültüsünü düşünüyordu . Hatta kendisini öylesine sıkıyordu ki , en sevdiği müzik olan sağanak yağmur sesini bile duyamıyordu .
“ Soruların cevapları ? Yağmurun enfes ezgisi ? Gök gürültüsü ?”
Genç adam tam da bunları düşünürken masadaki asker seslendi : “ bağırın efendim !” Genç adam bir anda afallasa da hemen toparlandı ve askere sordu : “ ne dedin sen ?”
“ Bağırın efendim ! Tam da gök gürültüsünü duymaya başladığınız esnada bağırmaya başlayın ! Biz askerlerin bağırma sebeplerinden bir tanesi de budur . Yer gök inlesin , bağırmaya devam ederiz . Kendi sesimize sığınırız . Tek duyduğumuz kendi sesimiz olsa yeterlidir . Savaşımıza devam ederiz !”