Genç adam bu öneri karşısında hafifçe gözlerini kıstı ve gülümsedi. Ayağa kalktı ve camın kenarına geçti. Sağ eliyle pencereyi tuttu ve başını pencereden dışarı çıkardı. Bir müddet bekledi fakat yine de bir gök gürültüsü duyulmadı. Genç adam masaya geri döndü ve konuşan askere doğru eğilerek fısıldadı:“ Belki de bugün gök gürüldemek istemiyordur?” Asker bu sorunun karşısında biraz bekledi fakat yine kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı:
“ Efendim! Gök gürültüsünü ne zaman duyacağınızı bilseydiniz, kendinizi buna karşı hazırlıklı hissetseydiniz, hiçbir korkunuz olmazdı. Şu an yaptığınız hareket, belirsizliğe karşı düşüncesizce kafa tutmaktı. Kendinizi her daim hazır hissetmek için, her zaman bağırmalısınız. İşte o zaman gök gürültüleri size tatlı bir ıslık gibi gelecek.
Şimdi lütfen, bizlere öğüt vermeyecekseniz dahi öykümüzü başlatabilir misiniz?”
7