Daha fazla konuşmadılar . Zaten bu onların günlük rutin diyaloglarıydı ve hiçbir zaman bir sonuca bağlanmazdı . Bu nedenle sürdürme ihtiyacı duymadan kafaları önde yürümeye devam ettiler . Tam eve girecekken bugün için , hatta geçmiş günler için bir şeyler söylemek gerektiğini düşündü Yakup . Salim ’ in omzuna koyarak elini :
“ Sen olmasan bazı şeyler yolunda gitmeyecekti Salim . Bak benim yüzümden evinden barkından , karından oldun . Bırak gideyim . Artık yeterince berbat etmedim mi hayatını ?” dedi .
“ Hocam bunları artık konuşmasak , hem sizinle alakası yok bazı şeylerin . Bu hayatta olması gereken şeyler oluyor bazen . Kadere ne yazılmışsa onu yaşıyoruz . Hem ne demişler şeriatin kestiği parmak acımazmış .”
“ Şeriatin kestiği parmak acımıyor da devletin kestiği el çok acıyor be
Salim …”
17