tekrar karanlık yazılar. Bu dünya dokuz milyar için çok küçük. Aman nereye gitsem, acaba bana bakıyor mu, nefes alamıyorum, çıkış nerede, kaç gibi kalkarsınız, kendimden utanmıyorum. Gözümü açtım, ama o kadar çok açtım ki sanki yüz yıl uykudan sonra ilk defa açarmış gibi net. Gülüyoruz, tanıdığımız insanlarla ilgili masum konuşmalar yapıyoruz. Birimiz çayı döktü, anne bezle temizlemeye gelirken küçük kız ablasını ısırdı, ablası yalandan ağlamaya başladı, bir dakika sonra tekrar gülecek, numara yapmadığını sanmamızı istiyor, büyük kız yavru kediyi eve getirdi karmaşadan faydalanıp, babası şu yavruyu ellemeyin demedim mi derken onu alıp kendisi sevmeye başladı. Hiç kalkmamacasına yerde oturuyordum, çayın kalanını içtim, masanın uzak tarafına bıraktım bardağımı yenisinin doldurulması için, hem gülümsedim hem bunları düşündüm. Ne olursa olsun burası yaşamaya değer bir yer dedim. Gözlerimi kapattım. İşte, hayat böyle geçerdi. Hem de güzel geçerdi.
18