kopya fanzin kopya fanzin - 4 | Page 13

babamı bana Nilay ismini koydukları için ağır bir şekilde eleştirdi . Biricik ablası onlar yüzünden cennete giremeyecekti . Bir kahvaltıya bir kardeşime bakarken olaya müdahale etmem gerektiğini fark edip “ Gerçekten bir sorun yok artık kahvaltıya gelir misin ?!” dedim . Benim için fazlasıyla yeterli bir müdahaleydi ama kardeşim bana dine uygun göbek adı bulma konusunda ısrarlıydı . “ Bu saatten sonra göbek adı konmaz , anneyle çocuğun bağı kesilirken konuyormuş o .” “ Göbek adı olanların göbeği ileride özerklik ilan edip vücuttan ayrılabiliyormuş o yüzden sakıncalıymış ” tarzında bir sürü şey sallasam da kardeşimi ikna edemedim . O isim hemen konulacaktı ve sucukların yağı donmuştu . Annemse salladığım şeylerden dolayı bana kızıyor çocuğa bilimsel olarak açıkla diyordu , ana yüreği yine dayanmıyordu . Artık kahvaltının değil göbeğimin derdine düşmem gerektiğine karar verip kardeşime son kez açıklamaya çalıştım “ Ben gerçekten öteki tarafta kimseyi kandırmak istemiyorum , sorarlarsa ismim Nilay derim , zaten Allah ’ ın da kıyamet gününe kadar uyuyacak hali yok görüyordur ne olduğunu ”. Kardeşim cennete gideceğinden emin bir şekilde “ Öteki tarafta da birlikte olalım istiyorum ” dedi , o an “ Cennete gideceğin varsa da bu kahvaltıyı bana zehir ettiğin için gidemeyeceksin süt oğlan !!” diye bağırmamak için kendimi zor tuttum . Zaten sucukların yağı gerçekten donmuştu artık her şey için çok geçti . Sonuç odaklı tavrımdan taviz vermemeye çalışarak “ Göbek adı nasıl konuluyor peki bir fikrin var mı ?” diye sordum , 10 gün önce doğan kuzenimizden bahsederek “ Onun ismini koyarken senin göbek adını da koyarlar olmaz mı ?” dedi . Artık gerçekten bıkmıştım , nasıl olsa kuzenimin ismi koyulduğunda ben çok uzaklarda 2 çeşitli kahvaltılarıma geri dönerim diye düşünerek “ Tamam olur ” dedim . Son bir kez sucukları yokladım belki yanlış görmüşümdür diye ama gerçekten donmuşlardı . Göbeğimden de kahvaltımdan da vazgeçtikten sonra bu sabah o amcayı dinleyenleri düşündüm . Hadi kardeşim küçüktü , inanması bir nebze normal sayılabilirdi peki yetişkin diye tabir ettiklerimizin kaçı bunlardan etkilenip ömrünün geri kalanını isminde ay- güneş geçenleri yürüyen cehennem odunu olarak görerek geçirecekti ?
Bayram kahvaltısının üzüntüsü geride kalırken , olayın saçmalığı İstanbul ’ a döndüğümde herkese anlattığım komik bir anı olarak kalmıştı . Ben anlatırken beklediğim gibi insanlar gülüyordu ama sonrasında konuşulanlar aslında durumun ne kadar tüyler ürpertici olduğunu anlamamı sağladı . Bir arkadaşım ismi Kuran ’ da geçmiyor diye dinine düşkün (!) arkadaşları tarafından dışlanmıştı , bir diğeri ismi yabancılara konulan isimleri andırıyor diye arkadaşları ailesinin Türk olduğuna inanmamış , uzun bir süre dalga geçmişti . Üstelik arkadaşlarım örneklerle çoğaltılabilecek bu olayları yaşarken kardeşim kadar küçük de değildi . Birden aklıma babası “ yüz kızartan suçlar ” dan birini işlediği için dışlanan arkadaşım , çocuğuna bakma sorumluluğunu yerine getirmeyen baba yüzün-
11