18 oradaysa yanına gidecektim, yoksa iddia bayiine. Ben değil o kaybederdi. Zengindim, Kiğılı poşetim vardı, gençtim. Bütün kızlar bana hasta olabilirdi.
Sokakta yoktu ya da o kadar hızlı geçtim ki ne olduğunu bile tam olarak göremedim. Kalbim hızlı hızlı atıyordu, kızı iddia bayinde görsem bile umrumda değildi artık.
Mehmet abi bu sefer hiçbir şey demedi. Ne yaşımla alakalı aptal aptal şakalar ne de seni babana söylicem geyiği. Sadece hayran hayran poşetime baktı. Matrix’ i çözen Neo gibiydim, alayınızın aklını alırım lan diye bağırmak istiyordum poşeti sallayarak, ama gerek yoktu. Zenginliğin kısıtlayan bir yanı da vardı kuşkusuz.
Otobüse bindim. Hem zengin hem iyi biri olmanın mümkün olduğunu göstermek için yaşlı bir teyzeye yer verdim. Dua etsin diye bekledim ama etmedi. Canı sağ olsun. Sonra bir ara aklım kupona gitti. Genk maçına üst mü oynamıştım heyecanla? Ulan bir bakayım deyip poşeti karıştırınca herkes bir anda dönüp bana baktı. O kadar heyecanlandım ki poşetteki kuponu çıkarıp karizmamı bozmak istemedim. Onun yerine kitaplardan birini çıkardım, insanların ilgisi dağılana kadar aynı cümleyi okudum ve tekrar poşete koydum.