Fotoğraf: Emre Akaltın
Kiğılı’ dan Başkasına Minnet Eylemem
ylece oturuyorduk. Üzgündük. Hayır ben üzgünüm tamam da, Sa- niye üzgün? Hatta neredeyse Salih benden daha üzgün. Acaba
16 Ölih
bana söylemediği bir şey mi var?“ Ulan olan bana oldu, sen niye üzülüyon?” demek istedim ama içinden ne çıkacağını bilmediğim bir kutuyu açmaya niyetim yok.
Anlamsız sessizliğimizi Salih bozdu:“ Buldum ortağam, o kızın ilgisini nasıl çekeceğimizi buldum.” O kadar eminim ki saçma sapan bir şey bulduğuna. O yüzden hiç umrumda değil. Ama gözlerindeki o ifade yok mu? O pırıltı. Yoksa Salih de mi seviyor lan bu kızı? Yani şimdi düşününce ciddi saçma geldi, kızın biri benimle ilgilenmedi diye niye karalar bağladı ki bu çocuk? Rol de yapıyor olabilir. O zaman samimiyetsiz bir şerefsiz midir bizim Salih? Yok lan, samimiyet Salih gibi adamların olmazsa olmazıdır.
“ Ne buldun kardeşim? Anlat hele.” Salih kendinden emin odadan çıktı ve beyaz bir tahtayla girdi.“ Oha tahtayı nerden buldun lan?” diye sormamı bekledi ama sormadım. Annesi babası öğretmen çünkü, özel ders mözel ders filan. Ben sormayınca aptal aptal sırıttı, istifimi bozmadım. Gülüşünün yavaşça dağıldığı suratına bakarak bu anın tadını çıkardım. Sonra Salih yıllardır bu günü beklediğini gösterircesine bir heyecanla biri kel, biri uzun saçlı iki Cin Ali ve iki tane ok çizdi. Oklardan biri kalbe, diğeri de dolar işaretine gidiyordu. Salih en sonunda Cin Ali’ leri el ele tutuşturdu. Homofobik biri olmasam da, Salih’ ten işkillendim.“ Anladın mı?” dedi.“ Neyi?” dedim.“ Sen kıza gidip zenginmişsin ayağı çekeceksin. Kız senle ilgilenecek. Sonra da birlikte mutlu olacaksınız.”
Selim Sevim