kopya fanzin kopya fanzin -3 | Page 17

lümünü karşılayamayacak kadar sessiz, durağandı. Kulağa konforlu geliyordu fakat hesaba katmadığı şey, kurtulma ihtimalinin düşüklüğüydü. Bir miktar daha fazla beyin hücresi kaybına mal olabilirdi, ani ve travmatik bir deneyim yaşatabilirdi ateşin koynuna atlamak ama diri olurdu, taşlaşmamış, karlar altında kalmamış farkındalığı sayesinde kurtulabilirdi o kıvılcımların pençelerinden.
Ayağa kaktı, yatağın yanındaki komodinden çığlık atan iskelet maskesini yavaşça yüzüne taktı. Evdeki en yaşam barındıran öğeydi, en azından duygularını ifade ediyordu. Yatakta fetüs pozisyonunda yatan travma kazanını seyretti uzun bir süre. Öyle soyutlanmıştı, öyle vazgeçmişti ki o an uyanıp maskeyle göz göze gelse gözünü dahi kırpacak refleksi kalmamıştı. Bu açıdan daha da netti, başına her ne geldiyse fetüsken gelmişti, bağlanması zordu hayata, göbek bağının kesildiği yerde unutulmuştu yaşam güdüsü. Acıyamazdı artık bu doğmamış bebeğe, barınamazdı bu dünyada henüz doğmamış biriyle. Üzerine eğilip alnından öpüp başından okşadığı an anladı onu oracıkta donmaya sürükleyenin kendi hayatını dahi tehlikeye atacak kadar kör ve güçlü bir cankurtaranlık güdüsünden başka bir şey olmadığını.
Maskeyi yattığı yastığa koydu, donmakta olan parmak uçlarında sokak kapısının yolunu tuttu. Adı gibi emindi o buz kalkanının içinde çığlık atan plastik bir iskeletten farkı olmadığına.
15