Migren
Açık olan pencereden rüzgârın çıkarmış olduğu seslerle birlikte hareket çeken devasa bir el içeri girdi . Kafasını ellerinin arasına almış yatağın üstünde oturan adama doğru döndü , Merhaba , ben Migren , iyi misin , dedi . Adam kafasını kaldırmadan cevap verdi , Niye geldin , Olur öyle , dedi Migren ve arkasını döndü .
18
Adam saatin kaç olduğunu sordu . Migren tekrar adama doğru döndü , işaret ve orta parmağını havaya kaldırarak ikiyi gösterdi . Yine yetişemeyeceğim , Nereye , bir süre konuşmadı kimse . Adam yatağa sırtüstü uzandı ve yastığın altına soktu ellerini . Yastıkla birlikte yirmi mekik çekti , sonuncu sayıda on saniye daha kalktığı yerde bekledi . Beklerken bir fıkra geldi aklına . Sonra dün yolda gördüğü kızı hatırladı fıkranın daha yarısına bile gelmeden . Yüzüne dumanlı bir gülümseme çöktü . Bir daha karşılaşamayacak olmalarını dünyanın büyüklüğüne yordu . Bir iç çekti . Yüzüne çöken gülümsemenin dumanına doğru üfledi içini . El bulunduğu yerden ayrılıp yatağın altına girmişti o sırada , oradan da yastığın altına . Adam çevresine bakındı bir süre , elin nereye kaybolduğunu merak etti biraz kuşkuyla . Kalkıp artık nerelere denk geldiğini ezbere bildiği gıcırdayan tahtalara basa basa bir süre odasında volta attı . Bu gıcırtılı oyunun sonunda açık olan pencereyi kapattı ve yatağına geri yattı . Yastığın altından adamın kafasının ağırlığını fark eden el yavaşça kenardan dışarı süzüldü ve adamın boğazına yapıştı . Bir süre yatakta debelendiler ve adam son nefesini ağzını ve suratının neredeyse tamamını kaplayan devasa avuç içine doğru verdi .
Emre Emrem