16
Marx İle Kapitalizmi Öğreniyorum
Son yarım saattir anlamsız şekiller çizdiğim defteri kapatıp çantama koydum.“ Kahrolsun Neo-Liberalizm!” temalı dersimiz bitmişti. Karnım açtı. Çaresizliğin ne kadar tuhaf bir duygu olduğunu düşüne düşüne yürüdüm.
Kantine girdim. İnsanlara baktım. Bu bana hep olur. Bir şeyler öğrendiğim zaman sanki dünyadaki diğer bütün insanlar salak da bir ben akıllıymışım gibi hissederim. Yine o his içinde savrulurken“ Eksik para verdiniz!” dedi kasadaki teyze.“ There is no alternative!” deseydi daha iyiydi. Çünkü cebimde başka para yoktu. Çaresiz kartımı uzattım. Arkamdaki kız homurdandı.“ Sermaye sahiplerine karşı homurdanmazsınız, anca bize, gücünüz anca bize.” demek için örgütlü bir özgüven kurmaya çalışıyordum ki“ Şifreniz?” diye tekrarladı teyze. Şifremi yazıp kartımı geri aldıktan sonra bütün karizmamın çizildiği o yerden hızla uzaklaştım.
Tostumu yerken terastan aşağı baktım.“ Atlasam mı?” dedim kısık bir sesle. Arkamda bir adam“ Atla abi atla.” dedi. Dönüp baktım, Ronald Reagan’ a benziyordu. O an fark ettim ki terastaki herkes ona benziyordu.“ N’ oluyor lan burda!” dedim. Reegan başlı bir kız sorumu cevapladı.“ Etkinliğimiz birazdan başlayacak, buyrun.”
Uyandım. Apple’ ın İşe Alım Etkinliği’ nin yapılacağı konferans salonunun karşısındaki koltuklarda uyuyakalmışım.“ Ben bu dakikadan sonra iflah olmam” dedim. Tam konferans salonuna girecekken sol omzumda küçük bir Marx belirdi,“ Nabıyon oğlum sen?” dedi.“ Nabıyım etkinliğe giriyorum.” dedim. Marx kızdı:“ Bir güne bir gün bir işçi grevine gitmeyen sen, Çin’ de binlerce çocuk işçi çalıştıran Apple’ ın etkinliğine gidiyorsun. Ayıp değil mi ulan!” dedi. Bir şey diyemedim. Haklıydı. Başımı eğdim ve etkinliğe girdim.
Marx bütün etkinliği sakalını kaşıyarak dinledi. Bazen güldü, bazen ciddileşti. Ben merakla onu izlediğimden etkinlikten bir şey anlamadım. Etkinlik bitiminde geçen sene oyununu izlediğim tiyatro öğrencisi bir kızı gördüm. Yanına gidip“ Sen hayırdır ya?” minvalinde bir soru yönelttim. Aramızda küçük çaplı bir“ Sanat para kazandırmıyor. Sanat yapmak isteyen insanın başka bir işi de olmalı.” diyaloğu geçti. Bu duygusal anlarda göz kontağı kurmaktan kaçındık. Zira ikimiz de dokunsalar ağlayacak haldeydik. Mailimi bırakıp etkinlikten çıktım. Marx, minibüse gelene kadar“ yanlış bilinç” teorisini anlattı.