kopya fanzin kopya fanzin - 1 | Page 10

10
Koridor

E vin karanlık kısmında yatıyordu. Aydınlık kısmında hararetli bir tartışma dönüyordu. Alacakaranlık koridor sayıklıyordu adını. İki gri kaba duvar arasında uzanan koridor, yatakta uzanıp henüz uyuyamamış çocuğu adeta arasında sıkıştırıyordu. Bağrışıyordu aydınlık. Sayıklıyordu ya duvar, bağırışları tekrar ediyor, korkunç bir akis veriyordu. Çocuk ürküyordu. Neredeyse dua etmeye başlayacaktı: ya hemen ölmek ve iki sütun toprak arasına gömülmek ya da bu bağrışmanın bir an önce son bulmasını istiyordu. İkisinden biri hemen gerçekleşmeliydi.

Ev inliyordu. Ardından bir öksürük krizi tuttu küçük çocuğu. Küçüktü; ama çok da değil, ilk gençliğine birkaç senesi kalmıştı. Bağrışlar gittikçe yükseldi.
Her şey bir prelüt edasıyla başlamıştı. Anne, yeterince demden sonra bir öğürme gerçekleştirmişti. Baba sakince öğürmeleri dinlemişti. Kusma eninde sonunda gerçekleşecekti, biliyordu. Sunuş tamamlanmıştı. Para meseleleri, yok çocuğunla ilgilenmiyorsun konuları artık açıklık kazanacak; babanın bilincinde ise bir şeyler kepenk kapatacaktı. O kapanmadan sonra neler olacaktı? Evin aydınlık kısmı kararacak, derin, yoz, küller uykulara saçılacaktı.
Çocuk … O, hıçkırıklar içinde kıvranırken, baba, kapanan kepenklerini horultulu bir rem uykusunda açacaktı. Sabah, o safhada gördüklerinden yalnızca kızgın annesinin suratını hatırlayacaktı. Çocuk uykuya daldı. İçerisinde bulunduğu tüyler ürpertici durum, tatlı çimenlik hayalleriyle mor hülyalara dönüştü.
Her yer aydınlandı. Çocuk sevimli uykusundan uyandı. Ayaklandı. Ev çok sessizdi. Baba horlaması dahi yoktu. Bu garipti. Çünkü – çocuk biliyordu- alkol vardı, çatışma da. Yorucu geceydi. Mutfağa yöneldi çocuk. Issızdı ev. Sorgulamadı pek bu sessizliği ve evyedeki bulaşıklara gözlerini dikti. Kadehler kirli, küllükler dolu … Sinekler oluştu aniden çocuğun yeşil gözlerinin önünde. Sineklerden bir çifti – kanatlarla, kara kanatlarla dört kanat oluyordu- bir kadehin içine girdi. Kan emer gibi emdi dibini kadehin iki sinek.
Sinekler gittikçe çoğalıyordu. Çocuğun gözleri gülüyordu. Sırıttı, sonra buna içerledi. Bir ahlâksızlık yaptığı duygusuna kapıldı.