Öğretmen ve
öğrencinin öğrenme
ortağı: Kütüphaneci
!
Prof. Dr. Bülent Yılmaz
Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi
Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Yılmaz,
7. Eğitimde Edebiyat Semineri’nde yaptığı “Öğretmen
ve Kütüphane: İşbirliği ve Yeni Yaklaşımlar” başlıklı
konuşmasında, kütüphanelerin eğitimde yaratıcı
konumlanmasını ve öğretm en-kütüphaneci
işbirliğinin kapsamını ve uygulamaları anlattı.
Edebiyat, dünyayı incelikli öğrenme
biçimidir. Aynı zamanda edebiyat, imgelerle çalışan bir dildir. Bunun estetize edilmiş bir bilgi olduğunu, dünyayı edebiyat aracılığıyla öğrendiğimizi,
öğrenmenin nesnesinin de bilgi olduğunu düşünürsek, aslında kütüphane
ile edebiyat ve eğitim arasındaki ilişkiyi bilgi nesnesi üzerinden kurmak doğru olacaktır.
Eğitimde kütüphane
neden yer almalı
?
Kütüphanenin eğitim sürecinde yer almasının temel gerekçesine bakıldığında, öncelikle, değişen eğitim anlayışını
görebiliriz. Kapısı kapalı bir sınıfta depolanan ve biriktirilen bilginin oluşturduğu bu pasif öğrenme biçiminin öğ-
20
renci üzerinde sıkı bir denetim unsuru
vardır: Sınav
!
Toplu öğrenimden, böylesi bir eğitim
anlayışından, açık ve bağımsız bir öğrenme anlayışına geçiş söz konusudur.
Kütüphane, aslında bu yeni eğitim anlayışının ve yönteminin bir unsurudur.
Kütüphane kurumunu eğitimde organik
bir parça niteliğine kavuşturan şey, aslında bu anlamda değişen eğitim anlayışıdır. Bu değişimde önemli bir nokta
da, aynı sınıfta olsalar bile bütün öğrencilerin aynı zekâ, ilgi ve yetenek düzeyine sahip olmadıklarını kabul eden
yeni eğitim anlayışıdır.
Öğretmen, aynı sınıfta bulunan otuz
çocuğun aslında aynı sınıfta olmadığının farkındadır. Dolayısıyla biz, tek