Kaybolan Defterler / zine 7.Sayı: Göç | Page 8

KÜLLERİME MEKTUP — YA R E N Y I L D I Z Dönüp duruyorum etrafımda. Kendi çemberimi kendim kurdum. Kapattığın tüm yolları ben inşa ettim aslında, biliyorsun sen de kaçamayacağını. Teke tek sen var oldun bu ıssızlığımda ve gecenin karanlığına inat bu can yakan parlaklığımda. Susa- bilmek ve dönüp gidebilmek için her şeyi yaptıy- sak da karşılıklı, silme aklından bu diyeceklerimi. İnsan kaçamaz bahtından. Unutma. Zoraki bir yeni hayat dileğiyle yaşıyorken koyamazsın taşları ye- niden aklının derin sularına. Bir zar var elimizde, attığın her an yıllarca öteye savrulan. Bunu nasıl açıklayacaksın ve ayrımsayacaksın? Varlığımdan kurtulamadığın gibi aldığın nefesi nasıl hiçe saya- caksın? Söylenmesi gereken onca şeyi yuttuk. Birden bire tüm bağlaçları çıkardık hayatımızdan, soru işa- retlerini naylon poşetlere sıkıştırdık ve virgüllere sığındık. Kaçamayacağız. Gönderildiğimiz bu sür- günden sağ çıkamayacağız biliyorsun öyle değil mi? Benim idrak etmem bir hayli zaman aldı ve şimdilerde hangi şarkıya sığınsam bir bukle küfür- den öteye geçemiyor içerimde. Bunları nasıl yazı- yorsam, kelime kelime ömrüme nasıl nakşediyor- sam işte öyle susacağım. Birden ve sancısız. Paldır küldür ve sessizce. Yakarmaya vakit bulamadan birden dost olacağım böceklerle, göremeyeceksin, unutma. Hissetmenin acısını silmeye çalışma aklından. Ben bir bodrum katında sanrılarımla baş etmeye mil- yonlarca sebep biçerken sen devam et uzayıp gi- den yoluna, taşlara ve bana aldırma. Ben ki çok- tan eriyip gitmiştim kendi yağımda, kavrulmadım fakat eridim. Gözlerinin önünde, yavaşça. Şahitsin kaldırmadığın cenazeme, bunları anlatma. Varlığı- mı kutsal bir hazine yap ve gizle kitaplığına, zira edilen yeminlerden bir ben daha doğmayacak. Bo- şalan çay bardaklarını ve kesip uzatmadığım saç- larımı koy kül tablasına, ama orada unutma. Dök- tüğün küller derime nüfuz ederken seyredip gül, olur mu? Acının her rengini sevdiğimi ve her cüm- lemin acıya binaen olduğunu sakın unutma. 2 GÖRSEL: GLEN PREECE 7.Sayı Göç