Kalabalık Dergi Kalabalık Shi | Page 4

‘’Seyir, gerçeği görmek adına yetersiz de olsa, kokusunu taşıyabilir hakikatin…’’ Tekrarladı, ‘’esrarengiz bir olayım, meçhulüm…’’ Sonra bir adım daha attı, ‘’Bir orman bekliyor seni’’ Bir adım daha, ‘’Ay’ın düştüğü yere doğru’’ Bir adım daha, ‘’Bir kutlama bekliyor seni’’ Bir adım daha, ‘’Masalın aslına ayak bas, Işığına uyan, uyan!’’ ‘’That was just a dream, just a dream, just a dream.’’ Gözlerini böylece açtı ve ‘’Tabi ya,’’ dedi. ‘’ ne demezsin.’’ başının ucundaki radyo alarm saatine çoktan ulaşmıştı. R.E.M. çalıyordu… Merhaba… Uykudan yeni uyandığıma göre, yüzünü yıkamış ve yeni güne hazırlanan biri olarak size biraz kendimden bahsedeyim. Ben o’yum. Şu karmakarışık rüyanın içindeki… İsmimi henüz bilmiyorum fakat diğer taraftan bu satırları yazan da buna ihtiyaç görmedi. İki odalı bir evde yalnız yaşıyorum. Serbest fotoğrafçıyım. Kendileriyle çalıştığım mecralar, dergiler, gazeteler ve kitap kapakları için bazı yayın evleri. Aslında bana sorarsanız diğerlerine kıyasla keyif aldığım çekimleri kitap kapakları için yapıyorum. Hatta öyle ki, beğendiğim kareleri ilk olarak bir kitabın üstünde hayal ediyorum. Nasıl olduğunu bilmemekle birlikte size günlüğüm üzerinden ulaşıyorum. Zira bunu bana veren yine bu satırları yazan oluyor. Sonuç olarak bu çizgisiz güncemin üzerine yazdıklarımı okuyabiliyorsunuz ve anlaşılan arada bir konuşmama izin verilecek… Evden çıkmadan önce radyonun yanında duran çerçeveye yaklaştı. Oradaydı, rüyasının içinde, kollarının arasından yükselmişti gümüş gözleriyle. Hemen yanındaydı. Gözleri fotoğrafa daldığında gördüklerini hatırladı. ‘’iki sene oldu’’ dedi. Bu dünyadan ayrılalı iki sene… Boynundaki kamerasını düzeltti, ceplerini yokladı ve dışarı çıktı. Çekilebilecek sayısız karenin arasına karıştı. Hayat, seyrine devam ediyordu… Galiba burayı seviyorum. Ne zaman nereye gideceğimi bilmeden dışarı çıksam, kendimi burada otururken buluyorum. Yanılmıyorsam, bu hâl iki senedir tekrar ediyor. Tuhaf olansa, burada her bulunduğumda düşündüğüm onca şeye rağmen, aynı soruyla baş başa kalmam; bu yere ilk olarak ne zaman geldiğim? 4