Gözleri birden gümüş kesilmişti, ay gibi… Suskundu ve kollarında öylece
duruyordu. Yüzüne bakakalmışken ses onu yeniden ziyaret etti.
‘’Aslında neden susmayı sizlerden iyi biliriz biliyor musun?
Sadece bir adımla gel,’’
Aldırmadı, ona bakmaya devam etti, elini yüzünde gezdirirken kollarından
yavaşça yükselmeye başladı.
‘’yukarı doğru yüzerek anlayabiliriz de ondan.
Masalın aslına ayak bas,’’
Ses devam ediyordu, o tanıdık, kararlı ses... Ondan bir şey mi istiyordu?
Yoksa bir şey mi göstermeye çalışıyordu? Belki ikisi de değildi veya aklına
gelmeyen başka bir şey olabilir miydi? O yükselmeye devam ederken ışık
kayboldu, başını ardından yukarı doğru kaldırdı. Gördüğü, karanlık, zifiri
gıyap…
‘’sonsuz boşluğu umut edinen sizler…
Işığına uyan, uyan!’’
Devam edebilir…
21