INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Page 44

FELSEFE
42
keskin oldu. 1985’ te yeni olan, yepyeni olan Cray 2 süper bilgisayarının ederi 17,5 milyon Dolar ve ağırlığı 2.500 kilogram iken, işlem gücü bugünün bir cep telefonunun gücü kadar bile değildi. Bugünkü teknolojiyi de hiç kuşkusuz benzer bir yazgı beklemektedir. Ama teknoloji modern yaşamın yalıtılmış bir boyutu değildir. Herşeyden önce kendisi modern kültüre ait olan bilimsel bilgiye gereksinir. Etik ve ekonomik temel gerektirir ve kendisi etik normların ve ekonomik ilişkilerin yeniden biçimlendirilmesini güdüler. Modern yaşamın bir başka boyutu demokrasidir. Daha başka boyutları evrensel insan hakları, vicdan özgürlüğü, özgür eğitim ve sınırsız öğrenim, estetik duyarlığın yükselmesi ve yaygınlaşmasıdır. Tümü de realitelerini arayan idealiterdir ve modern varoluşa bir deneysellik, uçuculuk, yiticilik tonu verirler. Tümü de evrensellik hakkını ileri sürer. Tümü de kollektif erekleri yaşamın etik dinginliği, güzelliği, ussallığı olan süreçlerdir.
TEKNOLOJİ VE SORUMLULUK Teknoloji kendi başına davranan özerk bir güç, bir fetiş değildir. İnsan bilincini belirleyen bir altyapı etmeni de değildir. Teknoloji bir yüceltme ya da tapınma nesnesi yapılacak koşulsuz iyilik, ya da toplumsal ve ekonomik düzenleri dağıtan bir kötülük de olamaz. Teknoloji değil ama insan sorumludur çünkü teknoloji insan istencinin bir uzantısıdır. Yapıcılığa olduğu gibi yokediciliğe de hizmet edebilir, işsizliği, eşitsizliği, yoksulluğu artırabileceği denli de arttırabilir. Modern yaşamın ona dinginliksiz değişim karakterini veren gereci ve bitimsiz enerjisi istençtir. Ve istenç özgürlüktür ve özgürlük olarak modern etiği tanımlar. Modern etik, ön-modern etiğin tutuculuğu ile karşıtlık içinde, gelişim etiğidir. Bütün bir modern dönem insanın kendisini ve dünyasının tarihte ilk kez özgürlük yoluyla ve özgürlük uğruna biçimlendirme dönemidir. İlk kez modern dönemde özgür istenç kendini değişimin evrensel gücü olarak ileri sürmüş, tüm bireyler sınırsızca ve engelsizce büyüme hakkının bilincini kazanmaya başlamış, arkaikdespotik karakterler ve kişilikler yerlerini özgür, dürüst, eşit modern karaktere bırakmaya başlamıştır.
TEKNOLOJİ VE İNSAN YETİLERİ Teknolojinin başlangıcı zaman zaman çok geniş tanımlarda mağara devrine dek indirilir ve ateşin, yontma taşın kullanımı, ve daha sonra tekerleğin ve yalın mekanik aygıtların icadı ilk teknolojik edimler ve buluşlar olarak kabul edilir. Tüm bunlarda Homo sapiens doğayı doğanın kendisini aşmak için, bir bakıma doğayı istencinin bir uzantısı yapmak için kullanır. Gerçekten de teknoloji insanın bedensel güçlerinin bir genişletilmesi gibi görünür. Genel olarak aletler insanın bedensel gücünü genişletirken, telgraf, telefon, teleskop, radar, radyo, televizyon gibi bir bölümü daha şimdiden tarihe karışmış modern iletişim aygıtları insan duyularının bir uzantısı gibidir ve bütünüyle uygunsuz bir biçimde“ bilgisayar” dediğimiz dijital makineler yalnızca insan düşünme gücünün hızlandırılmasına hizmet eder. Tüm gelişimlere karşın, insan teknolojisi doğanın mikro ve makro teknolojisi ile karşılaştırıldığında henüz yalnızca yolun başındadır. Teknoloji insanın doğanın görkemli ussallığı ile yarışma süreci, doğanın hayranlık verici teknolojisi ile eşit olma çabasıdır. Teknoloji insanın doğanın yaptığını yapabilme yeteneği olarak doğanın bilgisi üzerine dayanır ve modern teknoloji bu düzeye dek modern doğa bilimlerinin bir uzantısıdır. Ama teknolojik aygıt ya da araç onu üretmenin olanağını sağlamış olan bilimsel bilgi, araştırma emeği, ve birkaç yüzyıllık çaba olmaksızın salt dışsal öykünme yo-
luyla kolayca kopyalanabilir, ve evrik mühendislik yoluyla aşağı yukarı her aygıtın eşlemi üretilebilir. Teknolojik gelişimin zemini olan bilimsel gelişime ve ekonomik özgürlüğe izin vermeyen tutucu kültürler de bilimsiz teknolojiden yararlanmayı başarabilir ve sonuçta despotizm ve teknoloji buluşabilir.
TEKNOLOJİK DEVRİMLER Batının bütünsel modernleşme sürecinde yer alan gelişim boyutlarından biri olarak modern teknoloji doğa bilimlerinde yer alan gelişimin bir sonucudur ve özgür ekonominin bir bileşenidir. Teknolojik devrim ya da işleyim devri-
İngiltere’ de Shropshire yakınlarında bir köy olan Coalbrookdale işleyim devriminin doğum yeri olarak kabul edilir. Demir cevheri kok kömürü ile ilk kez Abraham Darby tarafından 1709’ da burada eritildi. Gerçekte ne Abraham Darby bir öncüdür, ne de işlem ilktir. Tüm öykü simgeseldir. Dökme demir, demiryollarının ve dokuma tezgahlarının ve daha başka işleyim makinelerinin yapımında kullanıldı. İşleyim devrimini yalnızca demir eritme vb. gibi mekanik işlemlere bağlamak geçersizdir, çünkü bu ve benzeri işlem binlerce yıldır bilinmekte ve uygulanmaktadır. İşleyim Devrimi daha bütünsel bir tarihsel ve kültürel yenileşmenin parçasıdır ve kendisi öncelikle Bilimsel Devrim ile birlikte gider.