INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Page 43

Teknoloji ve Etik

“ Teknoloji modern yaşamın yalıtılmış bir boyutu değildir. Herşeyden önce kendisi modern kültüre ait olan bilimsel bilgiye gereksinir. Etik ve ekonomik temel gerektirir ve kendisi etik normların ve ekonomik ilişkilerin yeniden biçimlendirilmesini güdüler. Modern yaşamın bir başka boyutu demokrasidir. Daha başka boyutları evrensel insan hakları, vicdan özgürlüğü, özgür eğitim ve sınırsız öğrenim, estetik duyarlığın yükselmesi ve yaygınlaşmasıdır. Tümü de realitelerini arayan idealiterdir ve modern varoluşa bir deneysellik, uçuculuk, yiticilik tonu verirler. Tümü de evrensellik hakkını ileri sürer. Tümü de kollektif erekleri yaşamın etik dinginliği, güzelliği, ussallığı olan süreçlerdir.”
Yazı: Aziz YARDIMLI
41
MODERN YAŞAM VE DEĞİŞİM Eğer modern yaşamın karakterini anlamayı istersek, yanıtı etik sağlamlık, kararlılık, dinginlik terimlerinde aramaktan vazgeçmemiz gerekecektir. Bunlar, tam tersine, tutucu geleneksel yaşamın belirlenimleridir. Bütününde değişimsiz, gelişimsiz, devimsiz, istençsiz ön-modern yaşam biçimleri ile karşıtlık içinde, modern yaşam insanın estetik, etik ve entellektüel olarak eksiksiz gelişimi uğruna kesintisiz değişim yaşamıdır, ve özgür değişim ereksel olduğu için süreç yalnızca ilerleme değil ama gelişimdir. Modern yaşam bir istenç yaşamıdır. Ve hiç kuşkusuz özgürlük yaşamıdır. Teknoloji bu sürecin onu etkileyen ve kendisi ondan etkilenen zorunlu bir bileşenidir. Yenilik dinginlik değildir. Yeniliğin ortaya çıkışı yeniliğin yitişinin başlangıcı, eskimesidir. Modernleşme sürekli değişim, dönüşüm, devimdir. Modern etiğin niteliği değişmez bir alışkanlıklar sahnesi sergilemek değil, ama aileden devlete,
ekonomiden, eğitimden politikaya tüm kültürel boyutlarda bireyselliğe, özgürlüğe, eşitliğe doğru değişimler, dönüşümler, devrimler sergileyen bir oluş süreci olmaktır. Modern kültürdeki dinginlik aradönemleri modernliğin kendisinin askıya alındığı eskime dönemlerdir. Modern yaşamın bir boyutu teknolojidir ve modern teknolojiyi sürekli yenileşmenin ve sürekli eskimenin birlikteliği tanımlar. Teknoloji yapıcı olduğu denli de yıkıcıdır, pazar işleyişini bozar, sağlam şirket yapılarını çürütür. Bozuculuk, yıkıcılık, dağıtıcılık ya da giderek yok edicilik“ gelişme” kavramının kendisinde yatar,
Henry Ford ve T-Modeli ama onun yalnızca bir yanıdır. Burada önemli olan şey bozucu olanın yalnızca eski olanı yok etmekle kalmayıp yeni ve daha yüksek olanın ortaya çıkmasına götürmesidir. Gelişmenin aynı zamanda yok edici olması diyalektiğe yabancı bilinç için çok ilginçtir çünkü bunda bir çelişki görür ve çelişkinin olmaması gereken birşey olduğunu düşünür. Eğer yıkıcı bir teknoloji ya da yenilik yerleşik bir teknolojiyi geçersiz kılıyor ve eskisini dağıtarak yeni bir üretim düzeni, yeni bir pazar düzeni vb. yaratıyorsa, bu durum eski teknolojiye bağımlı olan ve eski kalmada direten herşey için yıkıcıdır. Kişisel bilgisayarın daktilo makinesini ortadan kaldırması, bulut teknolojisinin dışsal veri disklerinin yerini alması, 1908’ de Henry Ford’ un kitle için üretilen T-Modelinin 30 yıldır rahatsız edilmeyen otomobil pazarını dağıtması yokedicilik örnekleridir. Müzik alanında uzunçalarlardan internet formatlarına değişim çok kısa bir süre içinde ve çok