siyasi parti yetkilisi veya adayı, uluslararası örgütler veya bu örgütlerin yöneticilerine dünyanın herhangi bir yerinde ABD ile ilişkili bir şirket adına rüşvete ilişkin ceza vermesine imkan tanımaktadır. Bu cezalar şahıslar için, 20 yıla kadar hapis ve 5 milyon Dolara kadar para cezası ve şirketler için, 25 milyon Dolara kadar para cezasına ulaşabilmektedir. Bunu düzenlemeyi 33 yıl sonra bir adım ileri götüren Birleşik Krallık Rüşvet Yasası( UKBA)( 2010): Yabancı kamu görevlileri ile beraber özel kişilerin kamu görevlilerine menfaat sağlamasını ve Özel kişilerin özel kişilere menfaat sağlamasını rüşvet suçu olarak değerlendirmektedir. Nihayet bu konuda kabul edilen en sert yasa olan Brezilya Temiz Şirket Yasası’ nda( 2014) FCPA’ deki kolaylaştırıcı ödeme istisnasını kabul etmediği gibi, UK- BA’ deki“ yeterli nitelikteki rüşvet önleme prosedürleri” ni de bir savunma aracı olarak kabul etmemektedir. İlgili yasaya göre şirketler, kendi rızalarına aykırı gerçekleşmiş olsa bile, çalışanlarının kendi adına yaptıkları her türlü hareketten sorumlu kabul edilmiştir. Şirketlerin alabilecekleri ceza tutarının, bir önceki yılın brüt gelirinin % 20’ sine ya da rüşvetle elde edilen gelirin 3 katına kadar çıkabileceği düzenlenmiş olup; savcıya şirketin yasa dışı bir amacı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü olmadan şirketin lağvedilmesi talep etme yetkisi verilmiştir. Türk hukukuna baktığımızda rüşvet ve diğer beyaz yaka suçları ile ilgili ayrı bir düzenleme olmadığını ve genel kanunlarda bu suçlara yer verildiğini görmekteyiz. Türk Ceza Kanunu anlamında rüşvet suçu,“ Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması”, olarak tanımlanmış olup failin dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanununda tüzel kişilerin cezai sorumluluğu ilkesi kabul edilmediğinden şirket adına işlenen rüşvet suçunda şirket adına ceza değil güvenlik tedbirleri uygulanması aynı kanunda düzenlenmiştir.
TÜRK HUKUKUNDA ŞIRKETIN HAREKET IMKANLARI Öncelikle beyaz yaka suçları Türk Ceza Kanunu ve benzer kanunlarda suç olarak düzenlendiği için suçtan zarar gören şirket, fail hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Bu yolla hem failin ceza davasında yargılanması sağlanacak hem de suç nedeniyle elde edilen haksız kazanç da müsadere edilebilecektir.
BEYAZ YAKA SUÇLARINA ÖRNEKLER
Rüşvet İçeriden öğrenilenlerin ticareti( insider trading) Güveni kötüye kullanma Zimmete Para Geçirme Vergi Suçları Nitelikli Dolandırıcılık Evrakta Sahtecilik Kara para aklama Ticari sır hırsızlığı Rekabet hukuku ihlalleri Çevre hukuku ihlalleri Sermaye piyasası suçları( bilgi suiistimali, piyasa dolandırıcılığı vb.)
Beyaz yaka suçları en temel anlamda çalışan ve işveren arasında güven ilişkisini zedelediğinden İş Hukuku’ muzda meri olan feshin son çare olma ilkesi bu durumda uygulanmayacaktır. Beyaz yaka suçuna neden olan eylem sebebiyle iş ilişkisine devam etme işverenden beklenemeyeceğinden İş Kanunu madde 25’ de düzenlenen, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri nedeniyle işveren şirket beyaz yaka suçu işleyen çalışanının iş akdini haklı nedenle ve tazminatsız feshedebilecektir. Burada yerleşik yargıtay kararlarında da yer verildiği üzere, işverenin suç teşkil edebilecek eylemi suç duyurusuna konu etmemesi, eylemin varlığını ortadan kaldırmamaktadır ve yapılan fesih haklı nedenle fesih sayılmaktadır. Bununla beraber son yıllarda Alman hukuk sisteminde hukukumuza entegre olan“ Şüphe Feshi” kavramına göre, iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli, objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphenin mevcut olmalı ve işverenin bu olayın aydınlanmasına yönelik kendisinden beklenebilecek bütün çabaları göstermelidir. Yargıtay bu koşulları içeren olaylarda, işveren tarafından yapılan feshi, haklı nedenle derhal fesih olarak değil, ancak“ işçinin yeterliliğinden kaynaklanan geçerli sebebe dayanan fesih” olarak kabul etmektedir ve işverene açılabilecek işe iade davalarının da önünü kapatmaktadır. Özellikle şirket içi soruşturmalarda şirketin olayın aydınlanması için tüm çabayı gösterdiği ancak yeterli delil elde edemediği kuvvetli şüphe durumlarında bu fesih yolu uygulanabilecektir. Nihayet Türk Ticaret Kanunu’ da şirket yöneticilerinin ve müdürlerinin şirketi zarara uğratan işlemlerine karşı şirket ortaklarının da zararın tazminine yönelik dava açabileceğini düzenlemiştir. Bu kapsamda yaptıkları usulsüz
25