INmagazine Sayı : 5 (Ocak - Şubat - Mart) | Page 41

SUSMAK MI ZOR, KONUŞMAK MI? Kurumlarda bilgi uçurma politikası oluşturulmasının başkaca faydaları da var aslında. Yanlışı bilen bir çalışan hemen her zaman “sussam mı, yoksa konuşsam mı?” ikilemini yaşar, her iki senaryonun da sonuçlarını düşünür. Yanlışı ifşa etmenin kendisi ve çalıştığı kurum açısından etkisinin olumlu olacağını bilen kişi konuşmayı tercih edecektir. Yoksa ihbar sonucunda işvereninin nasıl tepki vereceğini kestiremeyen ve kimi zaman işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olan çalışan susmayı, yanlışı kendisine saklamayı, belki de yanlışa ortak olup kendisine fayda sağlamayı tercih edebilecektir. Diğer yandan, hukuka veya etik değerlere aykırı eylemin veya ihmal niteliğindeki davranışın kurum içerisinde üst yönetime aktarılmasının desteklenmesi, konunun kurum içerisinde çözümlenmesini sağlayacak ve böylece kurumun çalışanları nezdindeki ve daha da önemlisi toplumdaki itibarının korunmasına katkı sunabilecektir. Bilgi uçurma politikasının oluşturulmadığı veya varsa da organizasyonun bir parçası olan bireylerin bu politikalar hakkında bilgi sahibi olmadığı bir senaryoda, hukuka veya etik değerlere veya kurum içi politikalara aykırı olan davranış ve eylemler gizli kalıp örtbas edilecek, buna göz yummak istemeyen etik çalışanlar kurumla ilişkisini kesmeye yöneleceklerdir. Kurum politikaları ile ifşanın kurum içinde yapılmasının desteklenmemesi, yanlışın kurum dışına ifşa edilmesine sebep olabilir ve bu nedenle kurum itibarı zedelenebilir, hatta yapılan yanlışın derecesine göre geri dönülemez hasarlara uğrayabilir. Tüm bunlar, nihayetinde toplumda yanlışın ifşa edilmesi kültürünün oluşmasının önüne geçecektir. Dolayısıyla her bir işyerinde bilgi uçurma politikasının geliştirilmesi, hem sözkonusu organizasyon, hem de içinde bulunulan toplumsal yapıda etik değerlerin oluşturulması açısından son derece önemlidir. Bu noktada organizasyonlarda etkin bir bilgi uçurma politikası oluşturmanın önemi ve zaruriliği açık bir şekilde ortaya çıkıyor aslında. ETKILI BIR BILGI UÇURMA POLITIKASI NASIL OLUŞTURULUR VE UYGULANIR? Etkili bir bilgi uçurma politikası oluşturulmasının ilk ve vazgeçilmez şartı üst yönetimin kararlılığı ve desteğidir. Yöneticiler bu konuda ne kadar samimi ve yanlışın ortaya çıkarılması için çalışanlara ne kadar destek olursa, bilgi uçurmanın işyeri kültürü haline gelmesi o kadar BILGI UÇURMA POLITIKASININ OLUŞTURULMADIĞI VEYA VARSA DA ORGANIZASYONUN BIR PARÇASI OLAN BIREYLERIN BU POLITIKALAR HAKKINDA BILGI SAHIBI OLMADIĞI BIR SENARYODA, HUKUKA VEYA ETIK DEĞERLERE VEYA KURUM IÇI POLITIKALARA AYKIRI OLAN DAVRANIŞ VE EYLEMLER GIZLI KALIP ÖRTBAS EDILECEKTIR. kolaylaşacaktır. Yönetimin konu hakkındaki anlayışı sadece toplantılara konu olmamalı, farklı yollarla da mesaj verilmeye çalışılmalıdır. Örneğin şirketin faaliyet konusu ile bağlantılı esprili mesajlar türetip herkes tarafından kolay görülebilir yerlere yerleştirilebilir. Kuruma karşı aidiyet duygusunu geliştirmek de şüphesiz çalışanın her daim kurumun itibarını korumaya yönelik davranmasını sağlayacaktır. Çalışan, yanlışı ortaya çıkarmanın iş etiğinin bir parçası olduğuna inanırsa, ifşa halinde çalışma arkadaşlarını ele vermeye yönelik oluşabilecek negatif algıların oluşumu en aza indirgenebilir. Yöneticilerin, ifşanın her zaman ahlaki ve erdemli bir davranış olduğunu vurgulaması bilgi uçurma politikasının işlerliğini sağlar. Şüphesiz bilgi uçurma bahsinde de eğitim şarttır. Organizasyona dahil olan kişiler, yaptıkları işlerin hukuka ve etik değerlere uygun olup olmadığını değerlendirebilecek bilgiye sahip olmalıdır. Bu değerlendirmeyi yapmanın çalışandan beklenemeyeceği durumlar da söz konusu olabilir elbet; bu gibi durumlarda çalışana kime başvurması gerektiği öğretilmelidir. Dolayısıyla organizasyonlarda çalışanların başvurabileceği ve sorularını yöneltebileceği ekipler kurulmalı; ekip üyelerinden en az birisi her zaman ulaşılır durumda olmalıdır. Bu noktada iletişim kanallarının açık olm \