33 az stres altında oldukları , iş ve aile dengesinin bu vesileyle daha uyumlu hâle geldiği de çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur .
Zaman içerisinde pandeminin etkilerinin ve sonrasında da sokağa çıkma yasakları ile aşı ve maske zorunluluğunun tamamen ortadan kalkmasına rağmen birçok işveren , işyerindeki maliyetlerin de ciddi oranda azalmasını göz önünde bulundurarak uzaktan çalışma uygulamasını bir süre daha devam ettirmiştir . Hâlihazırda birtakım işverenler uzaktan çalışmaya olduğu gibi devam ederek , hiçbir çalışanın iş yerine gelerek çalışmasını beklemiyorken bazı işverenler ise iş yerlerinin ihtiyaçlarını dikkate almak suretiyle iş yerlerindeki sinerjinin de artması amacıyla hibrit çalışma uygulamasına geçmeye karar vermiştir .
Pandemi döneminde kadın-erkek tüm çalışanların uzaktan çalışmayla görevlerini evden ifa etmeye başlaması , esasen bu uygulamanın çalışanların menfaatine olduğu algısını oluşturdu .
Her ne kadar ilk aşamada uzaktan çalışma uygulamasının kadın , erkek fark etmeksizin çalışanların aile hayatına olumlu etkisi olduğu düşünülse de ilerleyen süreçte uzaktan çalışmanın bu etkisinin işverenler veya çalışanlardan kaynaklı nedenlerle kaybolduğu görülmüştür . Uzaktan çalışma uygulaması neticesinde iş görme ediminde iş dışı yaşama doğru daha büyük bir yayılma gözlemlenmiş , yöneticilerde çalışanların günlük mesai saatleri dışında , yolda geçirdikleri sürelerde , ara dinlenme sürelerinde , hatta ve hatta hafta sonlarında , yıllık izin günlerinde ulaşılabilir olması ve çalışanların iş taleplerine anında dönüş sağlamaları gerektiği yönünde bir algı oluşmuş , e-posta ya da telefon aracılığıyla saat ve gün gözetmeksizin çalışanlardan iş ifası talep edilmeye başlanmış ve bunun neticesinde de uzaktan çalışmanın aile hayatına olumsuz etkisi giderek artmıştır .