INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 49

lanmasıdır. Dolayısıyla rekabet uyum programlarını, “periyodik temizlik”, “yapılması gereken işler” ya da “Merkez’in talebi” olarak gören şirket yöneticileri rekabet hukuku oyununu kaybetmeye mahkumdur. REKABET UYUM PROGRAMLARINDA MINIMUM STANDARTLAR Rekabet uyum programlarının hazırlanması hususunda rekabet otoriteleri ve şirketler arasında süregelen bir tartışma bulunmaktadır. Son zamanlarda, rekabet otoritelerin uyum programlarına yaklaşımlarını ve kendilerine göre mükemmel bir uyum programının nasıl olacağını açıklamaktadırlar. 2012 yılında AB Komisyonu kusursuz bir rekabet uyum programının nasıl olacağına ilişkin olarak “Uyum Önemlidir” (Compliance Matters) adında bir kılavuz yayınladı(2). Ayrıca birkaç yıl önce Birleşik Krallık rekabet otoritesi de kendi versiyonunu yayınlamıştı(3) ve Fransa da kendi yaklaşımını 2012 yılının şubat ayında açıkladı(4). Türk Rekabet Kurulu Başkanı ise iş dünyasına yönelik yıllık olarak yazdığı Rekabet Mektubu’nda dikkatli bir şekilde hazırlanmış ve içselleştirilmiş bir uyum programına sahip olmanın önemine dikkat çekti(5). Peki, ama dikkatlice hazırlanmış olmaktan ne anlıyoruz? Öncelikle, şirketler gerçekleştirdikleri ekonomik aktivitelerin rekabet haritasını ortaya koymalıdırlar. Böylece şirketler halihazırda var olan ve potansiyel rakipleri, müşterileri ve/veya tedarikçileri ile olan ilişkilerine hakim olacak stratejileri de belirlemiş olurlar. Böyle bir stratejik harita olmaksızın risk faktörlerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesi mümkün olmayacaktır. Bu durum, yüksek oranda regülasyona tabi piyasalarda faaliyet gösteren bir şirket ile hiç regüle edilmeyen bir sektörde faaliyet gösteren şirketin ihtiyaçları arasındaki farkları düşündüğümüzde daha da kolay açıklanabilir. Hatta çift taraflı pazarlar arasında faaliyet gösteren bir şirketi ele alalım; örneğin bir tarafta organizatörler ve etkinlik yerleri, diğer tarafta ise tüketicilerin bulunduğu pazarın ortasında faaliyet gösteren bir bilet satış şirketi. Bütün bu pazar yapıları kendilerine has rekabet hukuku riskleri taşır. Bir sonraki adım olarak şirketlerin her bir pazar özelinde ihtiyaç duyduğu temel uyum ihtiyaçları iyi belirlenmelidir. Ardından da uyum programının hangi aşamalardan oluşması gerektiği, bu rekabet haritasına göre şirket özelinde belirlenmelidir. Üst düzey yöneticilerin rekabet uyum programına olan bağlılığı bu husustaki en önemli ön koşullardan biridir. Ayrıca bu bağlılığın da görülebilir olması gerekir. Örneğin; üst düzey yönetici tarafından ya