ANALİZ
48
uyum programı olmakla birlikte gerekli
mekanizmalara sahip olmadığı için hayat kurtaran pişmanlık uygulamasına
başvurmayabilirdi de. Cezalardan korunmayı sağlayacak düzenlemeleri oturtamamış olan birçok şirkette bu sürecin
yönetilemediğini ve nihayetinde şirketlerin çeşitli yaptırım mekanizmalarına maruz kaldığını görüyoruz.
Alternatif senaryo olarak, devralınan
dondurma şirketinin yeni yönetici kadrosunun karteli bozmadan devam etmeye
karar verdiğini ve fakat satış müdürünün
bu durumun getirdiği bireysel riskin farkında olduğunu; önceki işinden dolayı
uyum programları hakkında bilgisi olduğundan, böyle durumlarda uyum kurallarını nasıl işletilmesi gerektiğini bildiğini
ve sonuçta karteli bireysel olarak ele verdiğini varsayalım.
Benzer şekilde yeni yönetici ekibi kartel
ile devam etmeye karar vermiş ve öte
yandan bu sefer kartelin elebaşı; başka
bir konuda rekabet soruşturmasına tabi
olduğu ve bu soruşturma çerçevesinde dondurma karteline dair çok önemli
kanıtlar ortaya çıkacağı için, pişmanlık
uygulamasından yararlanmak amacı ile
dondurma kartelini rekabet otoritesi nezdinde ele vermeye gidebilir. Yani, şirket
rekabet otoritesi ile işbirliği içinde olduğunu göstermek için, cezada indirim
karşılığında dondurma pazarında kendisini ele verecektir.
Diğer bir senaryoda ise satıştan sorumlu
müdür yardımcısı gizli kartel anlaşmasında yer almayı reddettiği için işine son
verilmiştir. Bu duruma çok sinirlenen ve
kendini ihanete uğramış hisseden eski
satış müdür yardımcısı rekabet otoritesine büyük bir kartel soruşturmasını başlatacak çok önemli kanıtları yollayabilir.
Yukarıda bahsedilen olayların hepsi etkili
bir rekabet uyum programına sahip olan
şirketlerin ağır cezalar almaktan kurtulabileceğini göstermektedir. Ancak yukarıdaki senaryoların hepsi ortada bir kartel
olduğu varsayımı üzerine kurulmuştur.
Ama uyum programlarının esas amacı,
kartel kurma girişimlerinin dahi olmadığı
bir ortam yaratmaktır. İyi bir uyum programı, sorunlu hususları hukuki bir sorun
haline gelmeden tanımlamalı ve çözüm
yaratmalıdır.
Kurumsal kuralların emrettiği üzere,
REKABET İHLALİ RİSKİ
TAŞIYAN BAZI İŞ YAPMA
ŞEKİLLERİ, BAZEN YALNIZCA
KURUMSAL KÜLTÜR BU
YÖNDE ALIŞTIĞI İÇİN,
İŞİN DOĞRU YAPILMA
METODU OLARAK KABUL
EDİLMEKTEDİR.
çalışanlarının her altı ayda bir rekabet
hukuku eğitimlerine katıldığını görerek
tehlikeli bir kendine güven sahibi olmak,
yöneticiler arasında çok sık rastlanılan
bir sendromdur. Rekabet hukuku eğitimleri uyum programları olarak görülmemelidir. Rekabet hukuku gerekliliklerini ezberlemek ve kuralların arkasındaki
mantığı çözmek -ki aslında pek de zor
bir şey değil- şirketlere riskten uzak, güvenli bir liman sunmamaktadır.
Rekabet ihlali riski taşıyan bazı iş yapma
şekilleri, bazen yalnızca kurumsal kültür
bu yönde alıştığı için, işin doğru yapılma
metodu olarak kabul edilmektedir. Hatta bazen şirketin, davranı