INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 47

mantıklı hale getirebilirler. Bu cazibeye yenik düşmemeleri için, iki ana kural dünya çapında tüm rekabet hukuklarında kabul edilmiştir: Rakiplerin ile uzlaşma yapmayacaksın ve pazardaki gücünü rekabeti ortadan kaldırmak için kötüye kullanmayacaksın. Sorun şu ki, bu iki kuralın ihlali o kadar değişik şekillerde mümkün ki, bunların hepsini de aynı kefeye koyup çete suçu gibi muamele etmek mümkün değil. Rekabet ihlallerini bir gösterge üzerinde, bir uçta uzlaşma ile ilgili rekabeti kısıtlayıcı davranışlar; diğer uçta ise pazar gücü ile ilgili rekabeti kısıtlayıcı davranışlar olarak sıralayabiliriz. Bu göstergede şirketler arası uzlaşmalar en etik olmayan noktada yer alacaktır. Bu tür davranışlar genel olarak “kartel” olarak tanımlanmaktadır ve karteller gerçekten de mükemmel bir çete suçu olarak değerlendirilebilir. Karteller, tüketicilerin serbest piyasalarda rekabet olsaydı elde edecekleri adil payı gasp etmek amacıyla oluşturulur. Varsayalım ki, dondurma üreticileri çok satan bir dondurma çeşidi için rekabetçi pazar koşullarında oluşmuş olan satış fiyatının üzerinde bir fiyat belirlemiş olsunlar. Bu ihtimalde söz konusu şirketler, ürünlerini geliştirme veya yeni ürünler üretme konusunda rekabet etmeyi bırakıp; aynı ürünleri çok daha yüksek fiyatlarla satacaklardır. Söz konusu kartelin devam ettirilebilir bir kartel olduğunu, kartel üyelerinin kartele ihanet etmediklerini ve alınan kararlara uyduklarını da varsayımımıza ekleyelim. Bu kartel anlaşması sürdükçe üreticiler kazançlarını içselleştirmeye devam edeceklerdir. Bunun yanı sıra, pazarda şartları iyileştirmek için üreticileri iten güç olan rekabet ortadan kalktığı için tüketiciler ürünlere değerinden daha yüksek fiyatlar ödeyecek ve dahası daha gelişmiş ve yeni ürünlerden; örneğin düşük kalorili organik dondurmadan yoksun kalacaklardır. Bu senaryo, elbette konunun basite indirgenmiş halidir. Benzer varsayımı hammadde pazarına uygulayalım. Dondurma üreticilerine süt tozu tedarikinde bulunan teşebbüslerin benzer şekilde fiyat belirlemesine gittiklerini farz edelim. Kendi aralarında yüksek bir rekabet içinde olduklarını varsaydığımız alıcılar, yani dondurma üreticileri REKABET ORTADAN KALKTIĞINDA, TÜKETİCİLER ÜRÜNLERE DEĞERİNDEN DAHA YÜKSEK FİYATLAR ÖDEYECEK VE DAHASI DAHA GELİŞMİŞ VE YENİ ÜRÜNLERDEN; ÖRNEĞİN DÜŞÜK KALORİLİ ORGANİK DONDURMADAN YOKSUN KALACAKLARDIR. yüksek kartel fiyatlarını içselleştirerek dondurma fiyatlarına yansıtmamakta ve kartelin gerçek kurbanı olmaktadırlar. Başka bir olasılık da, hammadde satıcılarının içinde bulunduğu uzlaşmadan haberi olmayan dondurm