Şirketler için kurguladığımız oyun şöyledir: Şirket-
ler aralarında anlaşarak bulundukları sektörde ya
rüşvet verecekler ya da asla rüşvet vermeyecek-
lerdir. Verilen rüşvet işin alınmasını sağlamaktadır.
Eğer iki şirket de işbirliği yapıp rüşvet vermezlerse
ihaleye çıkan işlerden 2 birim para kazanacaklar-
dır. Eğer biri ihanet eder ve rüşvet verirse, o şirket
3 birim kazanabilecek; diğer şirket ise rüşvet ver-
mediği için hiç iş alamayacaktır. Eğer her ikisi de
ihanet ederler ve rüşvet verirlerse, maliyetler arta-
cağı için sadece 1 birim kazanabileceklerdir.
Baskın strateji, eğer bir karar diğer oyuncuların
kararı ne olursa olsun onun için en iyi karar ise;
yukarıdaki örnekte A Şirketi'nin ihanet edip rüşvet
vermesinin baskın strateji olduğu görülecektir. Şa-
yet rüşvet vermezse o zaman matristeki seçenek
ve faydalara göre, A Şirketi B Şirketi'nin kararına
bağlı olarak 1 veya 3 birim fayda elde edecektir.
Eğer rüşvet verir ise, diğer oyuncunun kararına
göre 0 veya 2 birim fayda elde edecektir. Burada
A Şirketi'nin rüşvet vermesi baskın strateji olarak
görülebilir.
Aslında avantajlı olan kısa vadede rüşvet vermek
olsa da, oyuncuların birbirlerini tanıdığı ve ona
göre karar verdikleri evrende rüşvet vermemeleri
onları daha avantajlı hâle getirecektir. Bireysel ola-
rak rasyonel olan hareket rüşvet vermek olsa da,
kolektif olarak iki tarafın da tekrar eden bir oyun-
da rüşvet vermemeleri uzun vadede daha yararlı
olacaktır. Oyunun teorisyeni Ullmann-Margalit ras-
yonelliğin optimal olmayan sonuçlara işaret ettiğini
iddia etmektedir.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Mahkûm İkilemi
oyunu aslında çıkarları birbirleriyle çatışan aktör-
lerin işbirliği yaparak daha iyi sonuca varmaya ça-
lışmaları üzerine kuruludur. Fakat, oyunun kendi
doğasında bir çelişki mevcuttur: Tek bir defa oy-
nandığı durumda oyunun Nash dengesi, tüm oyun-
cuların anlaşmaya ihanet ettiği ve sonuç olarak
herkesin “kaybettiği” sonuçtur. Peki bu çelişki nasıl
çözülecektir?
Oyunun tekrar ettiği durumda Mahkûm İkilemi’nin
çelişkisi, geleceğe verilen önemin ne kadar oldu-
ğuna göre çözülebilir.
25