INmagazine Sayı 12 | Página 7

Günümüzdeki küresel rekabet için sayı- sız yararlı ipuçları ile dolu olan Konosu- ke Matsushita’nın deneyimlerinden yola çıkarsak hayat bizi adına “sorumluluk” dediğimiz kavrama çıkarıyor. Eğer kurum itibarı şirketimizin marka de- ğerini %80’lere varan oranda etkiliyor ise itibarın bu sorumlulukların içinden geldiği gerçeğini görmezden gelemeyiz. Matsushita’nın 100 yıl kadar önce inan- dığı, peşinden gittiği, on binlerce çalışanı ile paylaştığı yönetim felsefesi aslı nda bu sorumlulukların neler olduğu ve bunlar karşısında nasıl bir kurumsal davranış sergilenmesi gerektiği ile ilgili. “OUR CREDO” Aynı şekilde Johnson & Johnson’ın hiçbir kelimesini düzeltmeden, günümüzde de geçerliliğini koruyan “Our Credo” adını verdikleri ilkeleri 1942 yılında kurucuları tarafından kaleme alınmıştı. Günümüzde Johnson & Johnson’da işe başlayan birinin ilk yaptığı iş bu ilkeleri okumaktır. 1980’lerin başında Tylenol adlı ağrı kesi- cisine bir psikopatın musallat olması ne- deniyle masum insanlar ölürken Johnson & Johnson’ın imdadına “Credo” yetişti ve resmi kurumlar, medya ve toplumla açık ve şeffaf iletişim onlara yıllar boyu kimsenin sahip olamayacağı itibarı getirdi. Keşke aynı şeyi Union Carbide için de söy- leyebilseydik. Zehirli kimyasal üreticisi Union Carbide’ın aynı yıllarda Hindistan’ın Bhopal tesislerindeki üretim sırasında oluşan kimyasal sızıntı yöredeki 500 bin kişinin etkilenmesine neden oldu. 3787 kişinin ölümü binlerce kişinin de ömür boyu farklı rahatsızlıklarla yaşamak zo- runda kalması ile sonuçlanan faciayı ört- bas etmek için harcanan para, önlemlerin alınması için harcanmış olsaydı belki de böyle bir felaket yaşanmamış olacaktı. Ama Union Carbide’ın yönetim felsefesin- deki “ruh” pek Matsushita’nın tanımladığı olgunlukta değildi. Kendi alanında lider olan ve rekabet gücü yüksek şirketlerin ortak noktaları işi sa- dece “iş” olarak görmedikleri, topluma ve doğal yaşama karşı da sorumlulukları ol- dukları şeklindedir. Durum böyle olunca “üretelim-satalım-para kazanalım” de- ğil içinde yaşadığımız topluma ve dünyaya “değer” katalım şeklinde bir yönetim fel- sefesi ile işi yönettiklerine tanık oluruz. Bu Bhopal 5 JOHNSON & JOHNSON’IN GÜNÜMÜZDE DE GEÇERLILIĞINI KORUYAN “OUR CREDO” ADINI VERDIKLERI ILKELERI 1942 YILINDA KURUCULARI TARAFINDAN KALEME ALINMIŞTI. değerin günümüzdeki karşılığı hayatımıza “etik” olarak giriyor. Yani yasaların, yönetmeliklerin, resmi tali- matların bittiği yerden sonra vicdanımız- la başbaşa kaldığımız ve bir şekli ile top- lumla “günün birinde” hesaplaşacağımız davranışımız... BİR İTİBARLI OLMA YARIŞIDIR GİDİYOR Son yıllarda iş dünyasında itibarlı olma yarışı başladı. İtibarlı olmanın iş sonuçla- rına olumlu katkıları ortaya çıktıkça daha çok sayıda şirket “itibar liginde saf tut- mak” istiyor. Ama unuttukları bir şey var; itibar yöneti- mi bir proje değil bir “felsefedir”! Toplu- ma, doğaya ve iş hayatının temel ilkelerine