Günümüzdeki küresel rekabet için sayı-
sız yararlı ipuçları ile dolu olan Konosu-
ke Matsushita’nın deneyimlerinden yola
çıkarsak hayat bizi adına “sorumluluk”
dediğimiz kavrama çıkarıyor.
Eğer kurum itibarı şirketimizin marka de-
ğerini %80’lere varan oranda etkiliyor ise
itibarın bu sorumlulukların içinden geldiği
gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Matsushita’nın 100 yıl kadar önce inan-
dığı, peşinden gittiği, on binlerce çalışanı
ile paylaştığı yönetim felsefesi aslı nda bu
sorumlulukların neler olduğu ve bunlar
karşısında nasıl bir kurumsal davranış
sergilenmesi gerektiği ile ilgili.
“OUR CREDO”
Aynı şekilde Johnson & Johnson’ın hiçbir
kelimesini düzeltmeden, günümüzde de
geçerliliğini koruyan “Our Credo” adını
verdikleri ilkeleri 1942 yılında kurucuları
tarafından kaleme alınmıştı. Günümüzde
Johnson & Johnson’da işe başlayan birinin
ilk yaptığı iş bu ilkeleri okumaktır.
1980’lerin başında Tylenol adlı ağrı kesi-
cisine bir psikopatın musallat olması ne-
deniyle masum insanlar ölürken Johnson
& Johnson’ın imdadına “Credo” yetişti ve
resmi kurumlar, medya ve toplumla açık ve
şeffaf iletişim onlara yıllar boyu kimsenin
sahip olamayacağı itibarı getirdi.
Keşke aynı şeyi Union Carbide için de söy-
leyebilseydik. Zehirli kimyasal üreticisi
Union Carbide’ın aynı yıllarda Hindistan’ın
Bhopal tesislerindeki üretim sırasında
oluşan kimyasal sızıntı yöredeki 500 bin
kişinin etkilenmesine neden oldu. 3787
kişinin ölümü binlerce kişinin de ömür
boyu farklı rahatsızlıklarla yaşamak zo-
runda kalması ile sonuçlanan faciayı ört-
bas etmek için harcanan para, önlemlerin
alınması için harcanmış olsaydı belki de
böyle bir felaket yaşanmamış olacaktı.
Ama Union Carbide’ın yönetim felsefesin-
deki “ruh” pek Matsushita’nın tanımladığı
olgunlukta değildi.
Kendi alanında lider olan ve rekabet gücü
yüksek şirketlerin ortak noktaları işi sa-
dece “iş” olarak görmedikleri, topluma ve
doğal yaşama karşı da sorumlulukları ol-
dukları şeklindedir. Durum böyle olunca
“üretelim-satalım-para kazanalım” de-
ğil içinde yaşadığımız topluma ve dünyaya
“değer” katalım şeklinde bir yönetim fel-
sefesi ile işi yönettiklerine tanık oluruz. Bu
Bhopal
5
JOHNSON &
JOHNSON’IN
GÜNÜMÜZDE DE
GEÇERLILIĞINI
KORUYAN “OUR
CREDO” ADINI
VERDIKLERI ILKELERI
1942 YILINDA
KURUCULARI
TARAFINDAN
KALEME ALINMIŞTI.
değerin günümüzdeki karşılığı hayatımıza
“etik” olarak giriyor.
Yani yasaların, yönetmeliklerin, resmi tali-
matların bittiği yerden sonra vicdanımız-
la başbaşa kaldığımız ve bir şekli ile top-
lumla “günün birinde” hesaplaşacağımız
davranışımız...
BİR İTİBARLI OLMA YARIŞIDIR
GİDİYOR
Son yıllarda iş dünyasında itibarlı olma
yarışı başladı. İtibarlı olmanın iş sonuçla-
rına olumlu katkıları ortaya çıktıkça daha
çok sayıda şirket “itibar liginde saf tut-
mak” istiyor.
Ama unuttukları bir şey var; itibar yöneti-
mi bir proje değil bir “felsefedir”! Toplu-
ma, doğaya ve iş hayatının temel ilkelerine