INmagazine Sayı 11 | Page 19

rın hile yapma olasılığı artıyor. Bu durumda gözüken kazanma şansı daha az olanlar hi- leye daha fazla eğilimli oluyorlar. Sonuç ola- rak kaybedecek bir şeyleri olmadığını dü- şündükleri için kaybetmemek için her türlü yolu deneyebiliyorlar. Hatta daha da kötüsü karşı tarafın hile yapacağından korkan ka- zanma riski yüksek olanlar bile hileye baş- vurabiliyorlardı. Bu da bir hile döngüsünün ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Sadece tek veya çok az kazananın olması durumunda oyuncular “ne olursa olsun” veya “ne pahasına olursa olsun” kazanma eğilimindedirler. Eğer bu düşünce kurum içinde yaygınlaşmaya başlarsa, iş etiği an- layışı tehlikeye girecek ve şirket içerisinden etik kültürü oluşturma çalışmaları tama- men sekteye uğrayacaktır. Rekabet eğer iyi yönetilebilirse tabii ki kurumun başarısını ve kârını artıran bir sürece dönüşecektir. Rekabet sayesinde ra- kiplerinizden birçok ders alabilir ve çok şey öğrenebilirsiniz. Bu durumda rekabet her daim kişinin kendini geliştirmesini sağlaya- caktır. Herkesin öyle veya böyle kazandığı bir sis- tem, sadece tek kişinin ya da çok az kişinin kazandığı bir sistemden etik olarak çok daha az risk içerir. Aslında burada kurumlar açısından da önemli dersler çıkarılabilir. Çalışanların arasında rekabeti kontrolsüz bir şekilde ar- tırmak yerine çalışanları ortak noktalarda buluşturmanın yolları üzerine çalışılmalı- dır. Şirketler rakipleri ile didişmek yerine aynı gemide olduğunu unutmamalı ve ortak hedeflere yönelmeyi denemelidirler çünkü fırtınalı bir etik krizinde denizin dibini hep beraber boylayacaklardır. TÜRK ASILLI ABD’LI PSIKOLOG MUZAFFER ŞERIF’IN GRUPLARIN IŞBIRLIĞI VE ÇATIŞMASI ILE ILGILI YAPTIĞI DENEY, SOSYAL PSIKOLOJI AÇISINDAN BIR DEVRIM NITELIĞINE SAHIPTIR VE GRUPLAR ARASI ÇATIŞMANIN TOPLUMSAL IŞBIRLIĞINI ETKIN BIÇIMDE ENGELLEDIĞINI ORTAYA KOYAR. KARTALLAR VE AKBABALAR Bu konuda son derece önemli bir çalışma da Türk asıllı ABD’li psikolog Muzaffer Şerif’e ait. Şerif’in grupların işbirliği ve çatışması ile ilgili yaptığı deney sosyal psi- koloji açısından bir devrim niteliğine sahip gerçekten de… 24 öğrenci ıssız bir yaz kampında yapılacak sosyal deneyden habersiz olarak tatil yap- maları için Oklahoma’daki Robber’s Cave State Park’a getirilmişlerdi. Benzer aile geçmişlerine, sosyal statülere, ilgi alanlarına ve ders notlarına sahip orta sınıfa dahil öğrenciler tamamen gelişigü- zel bir şekilde iki gruba ayrılmışlardı. İlk başlarda iki grup da kendini tek zanneder ve diğer grubun varlığından haberi yoktur. Bir grubun ismine Kartallar, diğer gruba ise Akbabalar ismi verilir. Kaldıkları yerlerde birbirine uzak oldukları için iki grup ön- celeri hiç karşılaşmamıştır. Üstelik her iki grubun içinde de daha evvel arkadaş olan bazı öğrenciler ayrı ayrı kamplara yerleşti- rilmişlerdir. Gruplar kamp hayatında ilk başlarda kendi içlerinde bir sistem oluştururlar. Grupların içinde liderler belirir ve hiyerarşik bir yapı oluşur. Daha sonra her iki grubun birbirini keşfetmesinin sağlanması ile deneyin ikin- ci kısmı başlar. İlginç kısım ise buradadır. Grup üyelerinin karşı gruptan olanlara karşı sebepsizce ve önyargılı olarak kötü 17