şekilde bir hukukçuya danışan işverenlerin bir hukukçuya danışmayan işverenlere göre daha olumsuz bir noktada olması anlamına gelir ki , bir hukuk devletinde bu anlayışın himaye edilebilmesi mümkün değildir . |
||||
Rekabet Kurulu ’ nun uygulaması diğer |
||||
58 |
AİHM , genel olarak avukat – müvekkil gizliliğini AİHS ’ in “ adil yargılanma ” ( madde 6 ( 3 )( c )) ve “ özel hayatın gizliliği ” ( Madde 8 ( 2 )) ilkeleri çerçevesinde ele almaktadır . |
kurumlar için örnek teşkil edebilir mi ? 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“ 4054 sayılı Kanun ”), Rekabet Kurumu ’ nun yayınladığı ikincil düzenlemeler ve Rekabet Kurulu ’ nun kararları Türk hukukunda avukat-müvekkil gizliliği prensibini anlamak bakımından çok önemlidir . 4054 sayılı Kanun ’ un 15 . maddesi uyarınca , Kurul , 4054 sayılı Kanun ’ un kendisine verdiği görevleri yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde , teşebbüs ve teşebbüs birliklerinde incelemelerde bulunabilir . Bu amaçla teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin ( i ) defterlerini , her türlü evrak ve belgelerini inceleyebilir ve gerekirse suretlerini alabilir ; ( ii ) belirli konularda yazılı veya sözlü açıklama isteyebilir ve ( iii ) teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde incelemeler yapabilir . İlgililer istenen bilgi , belge , defter ve sair vasıtaların suretlerini vermekle yükümlüdür . Kurum ’ un hazırladığı Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz ’ da da açıklandığı üzere , ( i ) arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmayan bağımsız avukat ile müvekkili arasında bir mesleki ilişkisinden kaynaklanan ve ( ii ) müvekkilin savunma hakkının kullanılması amacıyla oluşturulan bilgi ve belgeler avukat-müvekkil gizliliği prensibinden yararlanabilir . Ancak , savunma hakkının kullanımı ile doğrudan ilgisi bulunmayan , herhangi bir ihlale yardım etmek veya devam eden ya da ileride işlenecek bir ihlali gizlemek amacıyla yapılan yazışmalar avukat-müvekkil gizliliği nedeniyle imtiyazdan yararlanamamaktadır . 3 Kurul bu prensibini istikrarlı bir şekilde birçok kararında tekrarlamıştır . Son derece belirleyici bir kararında Danıştay , bağımsız avukat tarafından müvekkil için hazırlanan bir şirket içi raporun , ilgili raporun hazırlanma tarihinde , müvekkil hakkında yürütülen |
herhangi bir soruşturma olmadığı , dolayısıyla ilgili raporun “ savunma hakkını ” ilgilendiremeyeceği kanaatiyle avukat-müvekkil gizliliği imtiyazı dışında olduğuna karar vermiştir . 4 Yakın tarihli Oriflame kararında da Kurul bu yaklaşımını tekrarlayarak , bir önaraştırma raporunun soruşturma tarihinden önce yazılmış olması nedeniyle avukat-müvekkil gizliliği imtiyazına tabi olmayacağını değerlendirmiştir . 5
Öte yandan , Anayasa Mahkemesi ’ nin Rekabet Kurulu ’ nun yerinde inceleme yetkisini konut dokunulmazlığına aykırı bulduğu yakın tarihli 6 kararı göz önüne alındığında Kurul ’ un bu yetkiyi kullanmasının sorunlu olduğu söylenebilir . Bu çekinceyle birlikte , Rekabet Kurumu ’ nun uygulaması diğer idari kurumlara da örnek teşkil edebilir . Birçok
|