ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 4

                                    apart: . ayrı olarak, ayrı, ayrı bir yere, uzağa ayrı apart from: başka, dışında apartment: apartman dairesi, daire, oda ape: taklit etmek ,maymun; taklitçi apparent: belli, bariz, görünüşte olan apparently: belli ki, anlaşılan, görünüşe göre appeal: . başvurmak, hoşuna gitmek , rica, başvuru, cazibe appearance: . dış görünüş, ortaya çıkma appetite: . iştah,istek apple: . elma applicant: aday, istekli, başvuru sahibi application: uygulama; başvuru appoint: tayin etmek, atamak, belirlemek appointment: . randevu, buluşma, tayin appropriate: . uygun, yerinde approximate: . yaklaşık, yakın, benzer apricot: kayısı april: . nisan aranger: düzenleyici, aranjör archbishop: başpiskopos architect: tasarlamak mimar, yaratıcı architectu re: mimarlık, mimari, yapı, inşaat are: ar area: alan, bölge, yüzölçümü, harekât bölgesi, bodrum girişi aren't: argument: tartışma, görüş, iddia arise: ortaya çıkmak, yükselmek, kaynaklanmak aristocrat: aristokrat, asilzade, soylu arm: silâhlanmak; . kol; dal, şube, silâh, cephane armchair:. koltuk armour: zırhla kaplamak zırh army: ordu; topluluk, kalabalık around: etrafta, çevrede, bu civarda ed. aşağı yukarı around here: bu civarda arrangement: düzenleme, ayarlama arrival: geliş, varış, varma, gelme, gözükme, ortaya çıkma, gelen şey, mal girişi                                       arrow: ok, ok işareti art: . sanat, beceri . sanatsal article: . eşya, makale, şey, bent, fıkra [huk.] artificial: . yapay, suni, yapmacık aas: kadar, olarak, gibi, iken gibi ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki ash: kül, dişbudak ağacı ashamed: . mahçup, utanmış asia: Asya aside: bir kenara, ayrı asleep: . uyuyan, uykuda, aspect: . görünüş, tavır, yön ass: kıç (argo), ahmak, eşek herif (Argo) assembly: . toplantı, montaj asset: . varlık, mal assistant: asistan, yardımcı, tezgâhtar assistive: yardımcı associate: birleştirmek ,ortak , birleşmiş, arkadaş olan association: ortaklık, dernek, çağrıştırma, arkadaşlık assurance: . güvence, vâât assure: . garanti etmek, söz vermek, ikna etmek assured: . sigortalı, önceden belli olan, kendinden emin, inançlı astonish: şaşırtmak, hayret ettirmek at least: en azından atlantic: atlas okyanusu Atmosphere:atmosfer, ortam atom: . atom, çok az miktar atomic: atomsal attachment: . bağlılık, ilgi, parça attendant: hizmetli, refakâtçi ilgilenen attention: dikkat ilgi Attitude: davranış, durum, fikir attractive: çekici, alımlı auction: açık artırma ile satmak mezat audience: izleyici, hedef kitle augment: artırmak , geçmiş zaman öneki (yunanca vb.) augmentation: . çoğaltma, büyüme august: Ağustos s. saygıdeğer, muhteşem Aunt: . hala, teyze, yenge