‣ aggressive:. agresif, saldırgan
‣ ago:. önce, evvel
‣ agreement: anlaşma, sözleşme
‣ agriculture: tarım, ziraat
‣ ahead:. ilerde, önde, önceden, ileri
‣ aid: yardım etmek, yardım, destek
‣ air: hava; gökyüzü; tavır
‣ airplane: uçak
‣ airport:. havaalanı, havalimanı
‣ alarm:. alârm vermek, panik yapmak. alârm
‣ alaska:. Alaska
‣ album:. albüm, plak
‣ alcohol:. alkol, ispirto, içki
‣ algebra:. cebir
‣ alike:. benzer, aynı, benzeyen
‣ alive:. canlı, sağ, hayatta
‣ all: herkes, her şey, hepsi, bütün, tüm
‣ all right: fena değil, peki, olur, tamam
‣ alliance:. ittifak, bağ, antlaşma
‣ alligator: timsah
‣ allocate: ayırmak, paylaştırmak
‣ allowance:. izin, harçlık, ödenek
‣ ally: birleşmek, müttefik, dost
‣ almost: yaklaşık olarak, neredeyse, az daha
‣ alone: yalnız, tek başına
‣ along: boyunca, süresince; ileriye
‣ aloud: yüksek sesle, bağırarak
‣ alphabet: alfabe, ilkeler, esaslar
‣ already:. zaten, çoktan; şimdiden; bile
‣ also:. de, da, dahi, hem, hem de, ayrıca, üstelik, keza
‣ alter: değiştirmek, başkalaştırmak
‣ alternative: alternatif, seçenek. değişik, başka
‣ although:. karşın, ise de, rağmen, olduğu halde, gerçi
‣ althought: rağmen
‣ altogether: tamamen, bütün bütün, büsbütün, hepten
‣ always: her zaman, daima
‣ am: [ be ] olmak, bulunmak, var
‣ amateur: amatör; meraklı
‣ ambassador: büyükelçi, elçi, temsilci
‣ ambition:. hırs, heves, tutku, ihtiras
‣ ambulance:. ambulans
‣ ambush: tuzak kurmak. tuzak
‣ amend: düzeltmek, iyileştirmek
‣ america: Amerika
‣ among: ed. arasına, arasında, içinde
‣ amount: toplama ulaşmak miktar, tutar, toplam
‣ ample: yeterli, bol; geniş
‣ an: bir [ kendisinden sonra gelen kelime sesli harfle başlıyorsa ]
‣ anchor: demir atmak i. çapa, demir
‣ ancient:. eski, çok eski, eskiden kalma
‣ and: ve,
‣ andy:
‣ angel:. melek, sponsor
‣ anger: kızdırmak i. öfke, kızgınlık
‣ angle: açı, köşe, olta
‣ angry: kızgın, kızmış
‣ animal: hayvan s. hayvanlarla ilgili
‣ ankle: ayak bileği
‣ ann:
‣ anniversary: yıldönümü, yıldönümü kutlaması
‣ annual: yıllık, senelik
‣ another: başka, öbür, farklı başka bir tane
‣ Ant:. karınca
‣ Anti: muhalif, karşı olan kimse ök. anti, karşı, zıt, karşıt, aykırı
‣ anticipate: önceden görmek, tahmin etmek
‣ antique:. antika, eski sanat eseri s. antik
‣ ants: karıncalar
‣ anxiety: endişe, kaygı, sıkıntı
‣ anxious: endişeli; hevesli, can atan
‣ anxiously: endiseyle
‣ any: hiç, hiçbir zm. her ne, herhangi biri
‣ anybody:. kimse, hiç kimse, herhangi biri, kim olsa
‣ anyone:. kimse, hiç kimse, herhangi biri, kim olsa
‣ anything:. bir şey, hiçbir şey, herhangi bir şey, ne olsa, her şey
‣ anyway:. her halükârda, nasıl olsa, zaten, neyse
‣ anywhere:. herhangi bir yere, bir yere, hiçbir yerde