ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 5
australia: Avustralya
author: yazar, yaratıcı
authority: . otorite, yetki, uzman
automobile: . araba, otomobil
autumn: . sonbahar; güz
available: . müsait, mevcut, kullanışlı
average: ortalama , sıradan
awake: uykudan kalkmak, farkına
varmak uyanık
award: vermek (ödül), karar vermek i.
ödül
aware: . farkında, uyanık
away: . uzakta, durmadan s.
deplasmanda
awful: berbat, oldukça büyük, müthiş
awkward: sakar, zorluk çıkaran, garip
B
aby: ibebek, piliç (kız) bebeksi
babysitter: bebek bakıcısı
bachelor: . bekâr erkek, fakülte mezunu
back: . geri geri gitmek . sırt . geri
backbone: omurga, temel
background: geçmiş deneyimler, arka
plân
backward: . geri, yavaş öğrenen geri
geri
bad: . kötü küfürlü
badly: . fena halde, çok, ağır
bag: . yakalamak, çalmak çanta, torba
baggage: . valiz
bake: fırında pişirmek yemekli toplantı
baker: fırıncı, portatif fırın
balance: . dengelemek, dalgalanmak
denge
balcony: balkon
bald: kel, yalın, sıkıcı
bale: balyalamak . balya, paraşütle
atlamak
ball: yumak yapmak . top, balo
ballerina: balerin
ballet: bale
balloon: balonla uçmak, şişmek . balon .
kabarık
ban: . yasaklamak, boykot etmek yasak
banal: . bayağı
banana: muz
band: . bantlamak . grup, bant, şarkı
(plâk)
bandage: bandajlamak, sarmak sargı
bezi
baneful: zararlı, yıkıcı
banish: kovmak, sürmek
bank: parasal işlerini yapmak banka,
kıyı
banker: bankacı
bankrupt: iflas ettirmek . yoksun kimse .
batmış
bar:. parmaklıkla çevirmek bar, baro ed.
hariç
barbarous: barbar, kaba
barber: tıraş etmek , berber
bare: . açmak, bomboş, yalın, azıcık