ŞEYH ŞAMİL VE KAFKASYA GAZAVATI II – M.YASİN ÜSTÜN
Bu hadise Şeyh Mansur’un ününe ün, itibarına itibar kattı.
Ruslarbeklemedikleri bu hezimetin şaşkınlığını üzerlerinden atıp
yeni bir hamleye hazırlanırken dönemin Osmanlı Sultanı
I. Abdülhamid Han da gelişmeleri yakından takip etmekteydi.
Şeyh Mansur 1785 senesi ağustos ayında Rusların en muhkem
ve mücehhez kalelerinden biri olan Kızlar’a yaptığı saldırıda
ağır bir yenilgi alınca Kumuklar ve Kabardeyler onu terk etti.
Şeyh Mansur ise Çeçenistan’ın iç kesimlerine doğru çekildi.
Kont Potemkin bu gelişme üzerine 5700 kişiden mürekkep
ikinci bir birliği bölgeye gönderdi. Şeyh Mansur Kabardey
topraklarında yapılan bu savaşta da mağlup olup bölge
halkının desteğini yitirince Batı Kafkasya’ya çekildi. Bu iki
gelişme sonrasındaysa bütün Kabardeyler Ruslara boyun
eğmek zorunda kaldılar.
Art arda aldığı mağlubiyetlere rağmen bölge halkları
nezdinde hâlâ itibarı olan Şeyh Mansur burada da boş
durmayıp civar ahaliye cihad çağrılarına devam etti. Ruslar
ise çeşitli teklif ve vaatlerle kandıramayacaklarını anladıkları
bu kişi hakkında yalan haberler çıkarmaya başladılar. Hatta
onun cihadın gerekliliği hakkındaki beyanlarına mukabil Tatar
âlimlerinin ‘Moskoflu ile Müslümanların halifesi sulh halindedir.
Müslümanların kendi başlarına savaş açması caiz değildir,
ganimet haramdır’ şeklindeki fetvalarını yaymaya çalıştılar.
Batı Kafkaslarda bu gelişmeler yaşanırken dönemin siyasi
atmosferi sebebi ile Sultan I. Abdülhamid Han da Şeyh
Mansur’la iletişime geçmeyi gerekli bulup ona saat ve dürbün
hediye etti. Zira Osmanlı- Rus harbi kapıdaydı ve Şeyh
Mansur’un faaliyetleri neticesinde Osmanlı, Kırım ve
Gürcistan’da çok daha etkili olup, çeşitli kazanımlarda
bulunabilirdi.
44