Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 26 | Page 15
2 0 1 4 Aralık
SAYI: 26
ÖSTAKİ TÜP DİSFONKSİYONU VE UÇUŞ
Östaki tüp disfonksiyonu (ÖTD) hızlı atmosferik basınç
değişimlerinde orta kulak basıncının eşitlenememesi sonucunda kulak tıkanıklığı oluşması durumudur. Bu sorun
kimi insanlarda uçak yolculuğu yapmayı zorlaştırırken
özellikle havacıların uçuştan ayrılmalarına kadar ilerleyebilecek sorunlara yol açabilmektedir. Uçuş esnasında
uçucunun kulak tıkanıklığını açamaması ve kulak ağrısı
ile beraber barotravma ve uçuş emniyet riski ortaya
çıkarmaktadır (1).
Fizyopatoloji: Östaki tüpü (ÖT) burnun arka kısmında
bulunan ve geniz adı verilen bölge ile orta kulak arasında
geçiş sağlayan bir kanaldır. Östaki kanalının bilinen üç
fizyolojik görevi vardır;
1. Basınç eşitlemesi,
2. Orta kulağın, nazofarinksteki patojenlerden ve yabancı
cisimlerden korunması,
3. Orta kulak boşluğunun temizlenmesi.
Tubal disfonksiyonlar, östaki tüpünün bu işlevlerinden
bazılarının geçici ve hafif, bazılarının kalıcı ve ciddi olarak kaybedilmesine yol açar. Üst solunum yolu
enfeksiyonları, alerjik rinit gibi hastalıklar hafif semptomlarla ortaya çıkan geçici bir ÖTD yaparken kronik orta
kulak iltihabı veya sekonder kolesteatoma (keratinizasyon
gösteren çok katlı yassı epitelin olmaması gereken orta
kulakta veya temporal kemiğin diğer pnömatize bölgelerinde birikimi) gibi durumlarda ciddi ÖTD görülebilmektedir.
ÖT, normal şartlarda istirahat halinde kapalıdır ve sadece basınç eşitlemesi gerektiği durumlarda açılır. Uçuş
esnasında irtifaya çıkarken (tırmanış) ortam basıncı düşer
ve orta kulaktan hava çıkması gerekir (Boyle gaz kanunu).
Bu durumda sağlıklı kişilerde ÖT yapısı gereği herhangi
bir manevra yapmaya gerek kalmadan veya sadece yutkunmakla basınç eşitlemesi sağlanabilir. Buna rağmen
havacılarda yaklaşık %10-17 oranında tırmanış sırasında
bir baş dönmesi (alternobarik vertigo) ortaya çıkar. Bunun muhtemel sebebi olarak sağ ve sol östaki kanal
asimetrisi gösterilmiştir. Basınç eşitlemesinin ardından
uçak inişe geçerken (dalışta) ortam basıncı giderek artar
ve orta kulakta rölatif bir negatif basınç oluşur. Basıncın
eşitlenmesi için orta kulağa hava girmesi ve havanın
girebileceği tek yol olan östaki kanalının açılması gerekir.
Bu gerçekleşmezse ilgili yapıların en zayıf halkası olan
kulak zarı ve civarında doku hasarı, inflamasyon ve hatta
perforasyon durumuyla karşılaşılır (barotravma).
Etyoloji: ÖTD’nin birçok etyolojisi olmakla beraber
bunların çoğunun nedeni anlaşılamamıştır. Bunlar
arasında üst solunum yolu enfeksiyonları, kronik sinüzit
ve alerjik rinit gibi ÖT çevresinde ödem, inflamasyon ve
akıntı sayılabilir. Dahası adenoid hipertrofi, nazal septum deviasyonu, veya nazal polipozis durumları da ÖTD
sebepleri arasındadır. Bununla birlikte sigara kullanımı
(azalmış siliyer fonksiyon), gastro-özefageal reflü (gastrik
içeriğin nazofarinkse teması) ve konjenital anormallikler
(ÖT yerleşim ve açı anormallikleri, yarık damak, azalmış
mastoid hücre havalanması) sayılabilir (1).
Önlemler: Östaki kanalının açılabilmesi için bilinçli
olarak bazı manevralar yapılması gerekir. Bunlardan en
basitleri, refleks olarak yapılan çiğneme, esneme ve yutkunma hareketleridir. Daha etkili ve teknik olarak başarılı
olabilecek manevraları da (Valsalva, Toynbee, Lowry, Edmonds, Frenzel) öğrenmek ve uygulamak gerekir (2,4,5).
Hava geçirgen (yumuşak, süngerimsi) bir kulak tıkacı
kullanımı da bu basınç eşitlemesine yardımcı olabilir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, hava geçirgen
olmayan (plastik, silikon) bir kulak tıkacı kullanılırsa,
sağlam ÖT fonksiyonu olan bir kişide bile barotravma
olabileceğidir. Nadir bir diğer durum ise, bazı kişilerde
anatomik, hormonal veya bir hastalıktan dolayı östaki
kanalının sürekli açıklığıdır. Bu durum kişinin kendi nefes
alma sesine hassasiyetinin arttığı (otofoni) semptomlar yapar (1).
Tanı: Kulaklarda tıkanıklık ve doluluk hissi, kulak ağrısı,
işitme azalması, çınlama, baş dönmesi semptomları olan
kişilerin ÖTD açısından değerlendirilmesi gerekir. Bu
gibi kişiler ne kadar esneme, çiğneme, yutma ve valsalva
manevraları yapsalar da semptomlarında hafifleme olmaz.
Tanıda otoskopik muayene esnasında hastaya kulak açıcı
manevralar yaptırmak, pnömatik otoskopi, timpanografi
gibi yöntemler kullanılsa da bu yöntemlerin eşzamanlı
olarak basınç değişiklikleri esnasında kullanılamamaları,
ÖTD tanısı açısından handikap oluşturmaktadır. Bunu
aşmak amacıyla bu uçucular test amaçlı alçak basınç
odası eğitimine alınabilirler.
Tedavi: ÖTD’nin etkili tedavisi yönünde bir fikir birliği
oluşmamıştır. Bazı çalışmalarda, ÖTD’nin inflamatuar, konjestif ve alerjik nedenlerinin uygun oral/topikal dekonjestan, antihistaminik veya nazal steroidler
ile tedavi sonuçlarının umut vaad ettiğini gösterse de,
diğer çalışmalar bunu doğrulamamaktadır (1). Cerrahi
girişim