Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 25 | Page 21

2014 Haziran SAYI: 25 AMBULANS UÇAKLA HASTA BEBEKLERİN TAŞINMASI Hava yolu ile hasta taşınması, yeterince kontrol edilemeyen mobil bir çevrede optimal yoğun bakım hizmeti sağlanmaya çalışılması nedeniyle oldukça zordur. Bu durum yenidoğan ve bebeklerin taşınmasında, özellikle yüksek irtifa ve uçuş fizyolojisi açısından kendine özgü birçok zorluklara ve gereksinmelere yol açar. Yenidoğan ve Bebeklerin Solunum Sistemindeki Farklılıklar: •Bebekler 2-4 aya kadar zorunlu burun solunumu yapar. Bu yüzden burundan geçirilen aparatlar, konjenital nazal stenoz, nazal konjesyon ve mukus, belirgin obstrüksiyona neden olur. •Dilin göreceli olarak büyük olması obstrüksiyona neden olabilir. Ayrıca laringoskopi esnasında teknik zorluklar yaratabilir. •Hipertrofik adenoid ve tonsiller nazofarinks orofarinksi tıkayabilir. Bu da uykuda ve postoperatif dönemde sorun yaratabilir. •Epiglot kısa ve kalındır. Laringeal girişin üstünde açılanmıştır. •Larinks daha yukarıda (C3-C4) lokalizedir. Bu yüzden düz laringoskop bıçakları eğri bıçaklara göre daha faydalıdır. Çünkü larinksin yukarıda olması laringoskopiyi zorlaştırır. Buna karşın larinksin yukarıda olması sıvı gıdaların larinkse kaçmadan yutulabilmesine olanak verir. •Vokal kordlar trakeaya doğru açılanmıştır. •Larinks huni şeklindedir. Vokal kordlar larinksin en geniş yeridir, subglottik bölgeye doğru daralır. Bu yüzden 10 yaşına kadar kafsız endotrakeal tüpler tercih edilir. Kaflı veya kafsız olsun, vokal kordları geçen tüpler glottisin altında ilerlemeyebilir. Kaflı ya da büyük ebatlı endotrakeal tüpler mukozada iskemiye neden olabilir. •Ventilasyon gücü yetersiz olan bebeklerde laringospazm hayatı tehdit eder. •Laringeal atrezi, laringeal stenoz ve koanal atrezi gibi konjenital anomaliler solunumun sürdürülmesini zorlaştırır. Down, Klippel-Feil, Pierre Robin ve Turner Sendromu gibi konjenital sendromlarda laringoskopi zordur. •Erişkinlerde önemli problem yaratmayan bronşiyolit gibi enfeksiyonlar bebeklerde belirgin solunum sıkıntısı yapar. •18 yaşına kadar larinks, trakea ve bronşların duvar kalınlığı lümen çapına göre incedir. Hava yolu çeperinin ince olması inspiryum esnasında lümenin kolaylıkla kollabe olmasına yol açar. •Trakea uzunluğu yetişkinlere göre daha kısadır. Bu durum endotrakeal entübasyon esnasında tüpün kolaylıkla bronşlara gitme riskini de beraberinde getirir. •Erişkinlerden farklı olarak çocuklarda bronşlar eşit açı ile ayrılır. •Göğüs yenidoğanda fıçı şeklindedir; yaş ilerledikçe silindir şeklini alır. Etkin bir ventilasyon için erişkinlerdeki biçim ve fonksiyonda olması gerekir. Yenidoğan ve erken çocukluk döneminde interkostal kasların zayıf olması ve toraksın kıkırdak kısmının kemik kısmına oranla daha fazla olması nedeniyle, ventilasyon işlevinde diyafragma kasının etkinliği fazladır. Böylece abdominal solunum ön plana çıkar. •Tekrarlanan hareketleri yapabilme yeteneğine sahip yüksek oksidatif Tip I kas lifleri erişkinlere göre yetersizdir. •Batın içi organlar ve mediyastinal yapılar solunumu etkileyecek kadar büyüktür. •Hava yollarındaki büyüme yaş artışıyla birliktedir. İlk 5 aya kadar proksimal ve distal hava yolları orantılı olarak büyür. Fakat 1 yaş ve sonrasında büyüme distal hava yollarında daha fazla olur. Aynı zamanda distal hava yollarının büyümesi birbiriyle orantısızdır. Bu nedenle 5 yaşına kadar distal hava yollarındaki direnç erişkinlere göre daha fazladır. •Çocuklarda bronşiyal kas yapısı yetersiz olduğundan özellikle ilk 6 ayda bronkospazm nadirdir. Bu nedenle obstrüktif akciğer hastalıklarında bronş spazmı bu yaş grubunda önemli rol oynamaz. •Çocuklarda kıkırdak desteği yetersiz olduğundan bronş duvarları