Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 25 | Page 17

2014 Haziran SAYI: 25 TÜRK HAVA YOLLARI’NDA ALKOL-MADDE KONTROLÜ UYGULAMALARI Dünyada havacılık sektöründe uçuş emniyetini artırmak için alkol ve madde kullanımının kontrolüyle ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar, uluslararası havacılık otoritelerinin kuralları, ülkelerin sivil havacılık otoritelerinin yasal düzenlemeleri, şirketlerin kendi düzenlemeleri olmak üzere üçe ayırılabilir. Alkol/madde kullanımıyla ilişkili kaza riskinin azaltılması için uçuş ekiplerine ve uçuş emniyetiyle ilişkili olabilecek diğer çalışanlara (teknik vb.) alkol/madde testleri yapılması da bu kontrolün sağlanmasında uygulanan bir yöntemdir. koaktif madde etkisi altında çalışılmasını engelleyen, psikoaktif maddelerin problematik kullanımını yasaklayan, problematik madde kullanımı tanısı alan personeli uçuş emniyeti açısından riskli pozisyondan uzaklaştıran bir politikasının olması gerektiği de belirtilmektedir [5]. THY’nin de Alkol ve Psikoaktif Madde Kontrolü Prosedürü’nü oluştururken amaç, “operasyonel emniyet açısından kritik görevlerde” çalışan personelin uygunsuz alkol ve psikoaktif madde kullanımını önlemek ve uçuş emniyetine katkı sağlamaktır. YÖNTEM Bazı ülkelerde alkol/madde kullanımının kontrolüne yönelik geniş kapsamlı yasal düzenlemeler yapılmıştır; ABD, Avustralya, Bahreyn, BAE, bu ülkeler arasındadır. ABD’de FAA 1989 yılında madde testlerini, 1995’te alkol testlerini başlatmıştır. 1990-2010 arasında toplam 4.634.378 test yapılmış, 44.722 test pozitif (alkol/madde) saptanmış, bunların da 27.625’i işe girişte tespit edilmiştir [1]. Hindistan’ın sivil havacılık otoritesi ise her uçuş öncesi tüm uçuş ekibinin alkol muayenesinden geçmesini zorunlu tutmuş, yasal düzenleme uçuş ekibi dışındaki bir personele test yapılmasını veya madde testini içermemiştir [2]. Hava yolu şirketlerinin hemen hepsinin alkol ve madde kullanımına dair bir politikası vardır ve bu politika daha çok uçuştan belli bir süre önce ve uçuş esnasında alkol kullanımını ve yasadışı psikoaktif maddelerin veya ilaçların kullanımını yasaklamakla sınırlıdır. Kimi şirketler, ülkelerinin sivil havacılık otoritelerinden bağımsız olarak alkol ve/veya madde testlerini yapmaktadır. Bir araştırmaya göre az sayıda şirket tarama testleri uygulamaktadır. Ancak bu çalışma 1993-1995 seneleri arasında yapılmıştır ve o zamandan bugüne tarama testlerinin sayısının artmış olması beklenebilir [3]. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) denetim programı, Operational Safety Audit’dir (IOSA). Uluslararası tanınmış ve kabul edilmiş bir değerlendirme sistemi olan bu program, IATA üyesi olan tüm hava yolu şirketlerini operasyonel yönetim ve kontrol sistemleri açısından denetlemektedir [4]. Türk Hava Yolları IATA’ya üyedir. IOSA standartlarına göre, ülke/eyalet tarafından yapılmadığı veya kanunen yasak olmadığı takdirde, operatörün uçuş ekibi üyeleri ve operasyonel çalışanları için bir tarama veya test prosedürünün olması zorunludur. Ayrıca operatörün, psi- Öncelikle Alkol ve Psikoaktif Madde Kontrolü Prosedürü’müzü oluşturduk. Prosedürü hazırlarken ICAO’ın madde kötüye kullanımının önlenmesine yönelik hazırlanmış dokümanı [6] başta olmak üzere diğer yabancı dokümanlardan [5,7,8,9] yararlandık. Star Alliance üyesi hava yolu şirketlerinin iş yeri hekimliklerine e-mail yoluyla kendi şirketlerinde yapılan uygulamaları sorduk. 02/03/2012 tarihinde Alkol ve Psikoaktif Madde Kontrolü Prosedürümüz yürürlüğe girdi. Prosedürümüze göre “operasyonel emniyet açısından kritik görevlerde” çalışan personele alkol ve madde testleri yapılmaktadır. ICAO’nun dokümanında “operasyonel emniyet açısından kritik görevler”, görevlerini doğru yapmadıkları takdirde havacılık emniyetini tehlikeye sokacak kişiler olarak tanımlanmıştır [6]. Bu personel arasında teknisyen, hat bakım personeli, operatör, uçuş ekipleri (pilot, kabin memuru), uçak güvenlik görevlisi, uçak emniyet görevlisi, dispeçer, load-master yer almaktadır. Kapsamdaki personele işe giriş öncesinde idrarda madde testi, görev esnasında ise rastlantısal olarak veya makul şüphe durumunda, gerekirse olay/kaza sonrasında alkol ve madde testleri uygulanmaktadır. Rastlantısal testler, kapsamdaki personelin %10-25’ine olacak şekilde planlanmıştır. Rastlantısal testlerde madde taramasını idrarda mı yoksa tükürükte mi yapacağımız konusunda karar verebilmek için geniş bir literatür taraması yaptık. Tükürükte madde taraması idrara göre yeniydi ve cut-off, sensitivite, spesifisitel