Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 23 | Page 25

2 0 1 3 Eylül SAYI: 23 altında bulunmak, bir pozitif illüzyondur. Bu illüzyonun bir savunma mekanizması olarak %43 gibi oldukça yaygın bir oranda kullanıldığı ileri sürülmüştür (7,9). “Bana bir şey olmaz”cılar, sanki bütün kaza ve kötülüklerin başkalarının başına geleceği, “acı patlıcanı kırağı çalmayacağı” yanlış düşüncesi içindedirler; bu düşünce davranışlara sıkça yansımaya başladığında veya sığınılan bir ilke haline geldiğinde tehlike çanları çalıyor demektir. Ancak makul ölçüde bir incinmezlik hissinin gerekliliğinden de söz edilmektedir. Sağlıklı yaralanmazlık-incinmezlik düşüncesi, insanların kısacık ömürlerini ölüm, hastalık ve kaza düşünceleriyle fazlaca gölgelemeden yaşamalarında veya gerçekten riskli işlerle uğraşanların, korku ve endişelerini yatıştırmakta işe yarayabilir. Ancak bu sahte iyimserliği abartanlarda aşırı bir özgüven nedeniyle görünür tehlikeleri inkâr etme tutumu gelişir ve bu noktadan itibaren sağlıksızlığın tehlikeli sularına girilir. Kendisini yaralanmalara ve ölüme karşı bağışık sanan kişi kolayca risk alır, felâketlerin kenarında gezinmeye başlar. Bu tutum havacılıkta maço, kontrfobik ve impulsif pilotlarda oldukça sık görülür. Ancak “bana bir şey olmaz” düşüncesini sadece pilotlarla sınırlı tutmak ve yalnızca onları uyarmak yetmez. Yer teknik ekiplerinin, hava trafik kontrolörlerinin ve kabin ekiplerinin içinde de böylesi takıntıları olan insanlar olabilir ve onların benzer tutumları da ciddi kazaların açık veya gizli kalmış sebeplerinin hazırlayıcısı olabilir. ce erkekler için değil, aynı tutmu gösteren bayanlar için de geçerlidir. Sürekli olarak yinelenen tavır, “ben bilirim, ben yaparım” dır. Paranoid karekteropat olan maço kişiler hırs ve tutku makinesi gibidirler; riskli davranışlar içindeyken çok rahat görünürler. Bu, etraftakileri etkilemekten duydukları doyum ile ilgilidir. İlginçtir ki, bu kişilerin ataklıkları onlara prim kazandırabilir, cüretkârlıkları ile önder konumuna gelebilirler. Fakat aynı ataklık ve cüretkârlık hüsran ve felâketin de hazırlayıcısı olabilmektedir. Bu kişilerin anlaması gereken doğru tutum ise şudur: İnsanın yetkinliğini veya erkekliğini kanıtlaması için sürekli riske girmesi ve öne atılması gerekli de değildir, doğru da değildir (11,19). 12. İNİSİYATİFSİZLİK: (Limited Spontaneity) l0.DÜRTÜSEL DAVRANMA: (Impulsivity) Bazı insanlar belirli durumlarda çeşitli olasılıkları gözden geçirip, en iyi ve uygun olanını seçme sabrını gösteremeyecek kadar ani ve duygusal davranma eğilimindedirler. “Hemen şimdi yap”, bu tutumun klişesidir. Bu acelecilik, eğitimle kazanılmış “belirli durumlarda belirli uygun davranışların refleksif olarak uygulanmasından” farklı olduğu gibi, kararlılık, kendine güven ve cesaret olarak da nitelenemez. Sonrasında genellikle pişmanlık getiren duygusal ve sert davranışlar gösteren kişiler, kaza potansiyeli yüksek risk grubundadırlar. Amerikan argosundaki “off the cuff” deyimi, sözel impulsionlar içindir. Aklına geliveren bir düşünceyi ölçüp-biçmeden, patavatsızca hemen söyleme, frensiz konuşma tarzıdır. Bir insanın araba kullanma biçimiyle yaşama biçiminin benzerliğine ilişkin bir özdeyiş vardır: “Bir insan nasıl araba kullanırsa öyle yaşar”. Oyun içindeki tutumlar da, yaşama biçiminin yansımasıdır ve satranç, futbol gibi her türden oyunlarda sergilenen kuraldışı, impulsif, korkak veya saldırgan tutumlar, kişinin yaşamdaki genel tavırlarının ipuçlarını sergiler. 11.MAÇO TUTUMU: (Macho) Erkekliğini ispatlamak ve başkalarını etkilemek için abartılı çabalar içinde olma tutumudur. Bu biçimde dikkat çekmeye çalışırken tehlikeye elverişli durumlar doğabilir. Türkçe’de “efe, külhanbeyi” gibi yakın karşılıkları olan maço kavramı sade İnisiyatif, başkalarından bir emir veya öneri almadan, neyin gerekli olduğunu kavrayıp ilk hareketi yapabilme yeteneği olduğuna göre, inisiyatifsizlik de bunun eksikliği, kendiliğinden davranabilmenin sınırlılığıdır. Her statü ve pozisyonun