Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 22 | Page 24

2013 Nisan SAYI: 22 SUALTI DÜNYASI; SU VE DUYULAR Ses ve İşitme: Ses, su altında havadaki duruma kıyasla çok uzak mesafelerden kolayca işitilebilmektedir. Örneğin bir teknenin motor pervanesinin sesi su altında havadakinden çok daha önce işitilir. Eğer bir tekne dalgıçlardan 15-20 metre uzaktaysa, tekne hemen kendi üzerlerinde bulunuyormuş gibi algılanmaktadır. Su altında ses dalgalarına ait kaynağın yerinin belirlenmesinin zor olması çevreyi algılama güçlüğü yaratır ve bu önemli bir sorundur. Ancak bir miktar pratikle bu karmaşanın üstesinden gelinebilmektedir. Dalgıçlar, su altı laboratuarında çalışırken, ses dalgalarının hızı ve suyun yoğunluğu ile açıklanan, kendi sesleri için gözledikleri ilginç olayları şu şekilde ifade etmektedirler: “Sesimiz su altında komik hale geliyor, alışılmışın dışında gürültülü, tiz ve yankılı çıkmakta, bu nedenle kendi kahkaha sesimizi tanıyamıyoruz...” Dalgıçlar, su altı dünyası ile ilk tanıştıklarında, çok hızlı teyp kaydındakine benzeyen nahoş seslerini işitince, kahkahalarla gülmekten kendilerini alamazlar. Dalgıçlarda bazen dış faktörlere- çalışan motorların gürültüsüne, basınç odasındaki havanın veya aletlerin gürültüsüne- bağlı olarak işitme zayıflayabilir. Bununla birlikte dalgıçlarda en sık rastlanan işitme duyusu problemi orta kulak sıkışmasıdır. Işık ve Görme: Dalgıçlığa yeni başlayanlara, su altında büyüklük ve mesafeyi belirlemek imkânsız görünmektedir. Çünkü suyun altı balıkların ve diğer nesnelerin büyüklüklerinin olduğundan çok daha fazla algılanmasına neden olur. Dalgıçlar, deneyim kazandıklarında, gördükleri bir nesnenin boyutu hakkında şüpheye düştükleri zaman daima ellerine alarak kıyaslama yaparlar. Kaslara ait duyu algısı suyun altında değişmez kaldığı için, objelere dokunma kesinlikle çok iyi bir yöntemdir. Bilinen fizik kanunlar çerçevesinde derinlik artışı renklerin kaybolmasına neden olur. Kırmızı renk 8, turuncu renk 10, sarı renk 20 metrenin altında kaybolmaktadır. Artan derinliklerde her şey mavimsi, yeşilimsi ve grimsi görünür. Örneğin, bir dalgıç 20 metrenin altında yaralansa, akan kan siyah görünmektedir. Ancak, ışık varlığı her mesafedeki derinlikte renklerin parlaklığını geri döndürür. Amatör dalgıçlar, biteviye ve kasvetli su altı ortamının, ışık varlığında ortaya çıkan çok çeşitli motifi karşısında hayrete düşmektedir. 508 Denge: Denge duyusunun kontrolü, iç kulakta yerleşmiş olan üç adet yarım daire kanalı tarafından yapılmaktadır. Sıvı dolu olan bu kanallar, tüy hücrelerini (silialı hücre) ve kulak kumu olarak adlandırılan, serbestçe yuvarlanan kalsiyum karbonat taneciklerini (kristallerini) içerir. Bir kişi kafasını bir yöne yatırdığında (yana-arkaya), yerçekimi kalsiyum karbonat taneciklerinin yer değiştirmesine ve yakınında bulunan tüyün (silia) uyarılmasına neden olur. Sonuçta, tüy hücrelerin [