Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 22 | Page 22
2013
Jacques sonra Fransa’ya gelir, havuz dibinde antrenmanlar yapar,
yunuslarla yüzer. Bu süreçte Enzo, uzun zamandır görüşmediği
Jacques’ın performansını merak etmekte ve onu yenme arzusunu
frenleyememektedir. Tormino’da yapılacak olan dünya serbest
dalış şampiyonasına onu davet eder, uçak biletini alır; hatta otelde yer bulamayan Jacques’a kendi odasını verir. Yarışmadan önceki gece her ikisi de çok içki içip sarhoş olurlar. Enzo, yenilmez
olduğunu iddia eder; Jacques ise yarıştan çekilmezse Enzo’yu
yeneceğini söyler... Nefeslerini ne kadar tutabileceklerini kanıtlamak için o gece sarhoş halde ellerine demir bir ağırlık alıp elbiseleriyle havuza atlayıp dipte otururlar; bardaklarına şampanya doldurup içmeye çalışırlar; inat edip çıkmamakta direnirler;
son anda Johana suya atlayıp ikisini kurtarır. Ertesi sabah ekibin
doktoru dalışına izin vermemesine rağmen Enzo 98 metre rekoru
kırar; ama verilmek istenen kupayı kabul etmez, çünkü arkadaşının performansını henüz görmemiştir. Sonraki gün Jacques 109
metrelik dalışla dünya şampiyonu olur. Geceleyin Jacques’ın çok
sevdiği bir yunusu bir gösteri havuzundan çalıp denize bırakırlar.
Bu arada Johana ile olan arkadaşlığı aşka dönüşür; seviştikleri bir
gece yarısı Jacques kalkıp denize gider, sevgili arkadaşı yunus
ile saatlerce yüzer. Yatağında Jacques’ı bulamayan Johana meraklanır ve sahile iner, sabaha karşı onu denizde görünce şaşırır;
sevgilisinin derinleri kendisinden daha çok sevdiğini fark eder,
kırılır; buruk bir şekilde N.York’a döner. Ancak bir süre sonra
aşkı ağır basar; işinden ayrılıp Peru’ya geri gelir. Jacques ile tekrar başlarlar, ama Jacques’ın aklı gene ve daima denizlerdedir;
sevişirken bile aklına derinlikler, yunuslar gelmektedir. Bu arada
heyecan tutkunu ve rekabetçi arkadaşı Enzo onu sürekli yarışa
çekmektedir. Aylar sonraki bir yarışmada Enzo, 4,5 dakikalık
bir dalışta 115 metreye iner; ertesi gün Jacques 121 metre ile
yeni bir rekor kırar ve Enzo’yu gene geçer. Bu hırsla daha derine
inme girişiminde bulunan Enzo’yu doktor izin vermese de engelleyemez. Dalar ama çıkamaz; Jacques atlar ve arkadaşını yarı
baygın halde çıkarır. Enzo bu kez ölümün eşiğindedir; Jacques’a
kendisini derinlere indirmesi için yalvarır. Daha önce aralarında
yaşamın anlamıyla ilgili yaptıkları bir sohbette, derinlerde deniz
kızlarıyla karşılaşma ve onlarla sonsuzluğa gitme hikayeleri anlatmışlar ve “en zorun dalıştan çıkmak olduğu, çünkü yukarıya
çıkmak için bir sebebin olması gerektiği” konusunda mutabık
kalmışlardı. Yüzeyde anlamlı bir şeyler yoksa, derinlikler çok
daha huzurlu ve büyüleyiciydi onlar için... Onu en iyi anlayabilecek kişi olan Jacques, dostunun bu son isteğine saygı gösterir
ve onu kucağında ağlayarak aşağı indirir, derinliklere bırakır...
Kendisi de yukarı çıktığında yarı baygın haldedir, solunumu ve
kalbi durma sınırındadır, acilen kalp masajı ve defibrilasyon uygulanarak hayata döndürülür, hastaneye kaldırılır. Ancak psikolojisi düzelmez; Johana’nın evlenme ve bebek sahibi olma istediğine, hatta hamile olduğunu söylemesine bile duyarsız kalır. Bir
gece kalkıp sahile gider, peşinden koşan Johana’nın yalvarmaları
işe yaramaz. Dalışın bir aşamasında sevgili arkadaşı yunus gelir,
onun davetiyle dalış ipinden ayrılır, ağırlık ve ışık kaynağını bırakır, derin maviliklerin çağrısına kapılır, transa geçmiş gibi derinlerde kaybolur...
506
Nisan
SAYI: 22
Memeli deniz hayvanlarında
dekompresyon hastalığı
Penguen, fok, mors, yunus, balina gibi deniz canlılarının derin
sulara dalıp çıkmalarına karşın neden dekompresyon hastalığına (DH) yakalanmadıkları ilginç bir konudur. İnsanlar 10 metre
derinlikte bir süre kalıp sonra süratle yukarı çıktıklarında vurgun
benzeri DH belirtileri gösterirler. Buna karşın yunuslar 200-500,
balinalar ise tiplerine göre 150-3.000 metre derinliklere dalıp
dakikalar ve saatler boyunca kalabilir ve yüzeye çıktıklarında da
hastalanmazlar.
Balina ve yunuslar deniz memelileridir ve diğer kara memelileri ve insanlar gibi oksijen solumak zorundadırla