Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 20 | Page 19
Ağustos
SAYI: 20
Spatial Disorientation:
Pilot ölümlerinin onlarca yılı
sındaki farklar duyusal illüzyonlara yol
açabilir.”
“The day the music died” adlı şarkıda, 3
Şubat 1959 günü bir uçak kazasında ölen
Big Bopper grubu sanatçılarına vurgu yapılır. Bir konsere gitmek için kiralanan küçük uçağın 21 yaşındaki pilotu 17 saatlik
bir yorgunluk durumundaydı. Gece yarısı
12.30’da tek motorlu Beechcraft havalandığında kar fırtınası vardı. Acemi pilot
yeni dizayn edilmiş irtifa göstergesiyle
uğraşırken vertigo oldu. Tipi içinde görsel
referanslarını kaybetti, uçağın tırmanışta
olduğunu varsayarak verdiği alçalma kumandası, kendisiyle birlikte üç müzisyenin ölümüne neden oldu.
ABD Hava Kuvvetleri Uçuş Emniyet Merkezinde görevli uçuş doktoru ve amatör
pilot olan Dr. Albay McNaughton, 1984
yılında askeri filolarda kullanılmak üzere bir video hazırladı. Videonun başlığı
“Spatial Disorientation - Hâlâ Katil!” idi.
Aradan yaklaşık 30 yıl geçmesine karşın havacılık camiası hâlâ SD kaynaklı
problemlerle karşılaşmakta ve SD sorunu
bir tehdit olmaya devam etmekte. Eğitim
programları ve teknolojideki ciddi iyileştirmelere rağmen SD ile ilgili kazalar
meydana gelmeye devam etmektedir ve
yaşanan SD olgularının sıkça görülen tipleri yıllar boyunca büyük ölçüde değişmemiştir.
SD, Benton tarafından şöyle tanımlanmıştır: “Pilotun yeryüzünde bulunduğu koordinata ve yerçekimine göre uçağın veya
kendisinin pozisyonunu, hareketini veya
yüksekliğini yanlış algılamasıdır.’’ ABD
Hava K. Alet Uçuşu Prosedürleri Kılavuzu’ndaki tanım şöyledir: “Uçağın kontrol
ve performans göstergelerindeki parametrelerin herhangi birinin yanlış algılanması
sonucu, göstergelerin verileriyle pilotun
uçak hareketleriyle ilgili hissettikleri ara-
SD’de birden çok hissi yanılgının birlikte olabileceğini not etmek gerekir. Uzay
ortamında ya da havadaki konumumuzla
ilgili algılarımız görme ve denge hissinin kullanımıyla oluşur. (Görmenin payı
%80.) SD uzun yıllar sadece bir vestibüler illüzyon kapsamında düşünülmüştür.
1992’de Gillingham’ın Journal of Vestibular Research de yayınlanan makalesi mihenk taşı niteliğindedir. SD’nin oynadığı
rol açık olmasına rağmen sonuç raporlarında SD’ye bağlanmayan birçok örnek
kaza vardır. ABD. Deniz Havacılık Güvenlik Dairesi’nin yayınladığı 1990’dan
2008’e kadar kazaların sebepleri arasında
ilk sırada SD bulunmaktadır ve “görsel illüzyonlar” dördüncü sırada yer almıştır.
Görüş, proprioseptif ve vestibüler sistemlerinin birbirleriyle ilişkisi, bir pilotun oryantasyonu açısından çok önemlidir.
Belki de SD’nin çok sık rastlanır oluşu,
havacılık camiasının bu tehdide karşı duyarsızlık ve aldırmazlık oluşmasına sebep
olmuştur ve hattâ SD’nin “yapılan işin
maliyeti-kabulü gereken normal sonucu”
olarak görülmesine bile yol açmıştır. SD
bütün hava aracı kazalarının %25-33’nde
etkili olmuştur ve bu kazaların çoğu
ölümlüdür. Pilot kontrolünde yere çarpma (CFIT), kontrol kaybı (LOC), kötü hava
uçuşlarında ve durum farkındalığının kaybolmasında (LSA) etkisi düşünüldüğünde,
SD’nin gerçek payı üçte birden bile yüksek olabilir.
2009 yılında, bir gece eğitim sortisi sırasında 21 milyon $ değerinde bir F-16 uçağında gece görüş gözlüğü (NVGs) takan
pilot, yüksek irtifada atış yaparken yere
çakıldı. Bu agresif manevra, pilotun yere
dik bir açıyla alçalmasını, ordinansı bırakmasını ve sonra da yüksek G’lerle tırman-
masını içeriyordu. Kaza İnceleme Kurulu,
kazanın ve can kaybının oluşmasına pilotun manevra sırasında irtifaını tam olarak
belirleyememesinin yol açtığına karar verdi. Kurul, sınırlı uçuş tecrübesi, dikkatin
bir yere yoğunlaşması, görsel problemler
ve aydınlatmanın ve kontrastın yetersizliği yüzünden arazinin özelliklerinin fark
edilememesi gibi bazı başka etkenler de
belirledi. Pilot, kontrastı azaltan, kesinliği
düşüren ve görüş alanını daraltan bir gece
görüş aleti olan NVG kullanıyordu. Dolayısıyla görsel oryantasyon, irtifa tayini ve
yere yakınlıkla ilgili ipuçlarını fark etmesi zorlaşmıştı. SD’yle olan açık ilişkisine
rağmen, Kurul bu olayda SD’yi bir sebep
veya etken olarak tanımlamadı.
Bir ay sonra, iki F-15E pilotunun ölümüne ve değeri 55 milyon $ olan bir uçağın
kaybına yol açan benzer bir kaza oldu.
Pilotlar NVG taktıkları ve yüksek irtifada
atış yaptıkları bir gece eğitimi uçuşundaydılar. O gece aydınlatma düşük olarak
tanımlanmıştı ve pilotlar ayırıcı özelliği
olmayan bir arazide irtifalarını gerçekte
olduğundan daha yüksek olarak algılamışlardı. Kaza İnceleme Kurulunun belirlediği ana faktör, hedef yüksekliğinin
yanlış hesaplanmasıydı. Kurul 5 tane de
katkıda bulunan faktör belirlemişti; ama
SD yine bunlar arasında yoktu. 2008 yılında pilotun başarılı bir şekilde atlayıp
hayatta kaldığı SD kaynaklı bir F-16 kazası oldu. Tecrübeli pilot, Florida açıklarında bir NVG eğitimi gece uçuşundaydı.
Kurul bu kez kazanın sebebinin, s